Tek bir çatı altında 20 kadın tasarımcı

SİBEL ATEŞ YENGİN
sibel.ates@aksam.com.tr

Hepsi hayal etmeye, yaratmaya ve üretmeye meyilliydi... Özellikle de takı ve mücevhere... Bu tutku kimini yolun en başında, üniversite sıralarında, kimini iş hayatının tam göbeğindeyken, bazılarını da torun torba sahibi olup kendini yeniden keşfederken yakaladı. İşte farklı yaş ve kariyere sahip 20 tasarımcı kadını aynı çatı altında bir araya getiren ‘20k’ kadınlarının hikâyesi. 

İçimdeki huzur

Tekstil sektöründe çalışıyorum. Tezgâha oturup çalışmaya başladığımda içime dolan huzur ve hissettiğim mutluluk kelimelerle ifade edilemeyecek kadar derin. 

Elektronik mühendisiydim İranlı bir elektronik mühendisiyim. 

Resim, duygularımı aktarabileceğim ve kültürümü somut bir şekilde tasvir edebileceğim bir yoldu benim için. Bir kuyumculuk atölyesi ziyaretimde “Artık içimdeki duyguları dışarı aktarmalıyım ve bunu sevdiklerimle, aynı duyguları hissettiklerimle paylaşmalıyım” dedim ve hayattaki amacımın zanaat olmasına karar verdim. Şimdi hep beraber hayal etmeye ve çizimlere can vermeye devam ediyoruz.

Gönlümdeki aşk 

Kimya Mühendisliği okudum. İçimde tuttuğum ‘takı ve tasarım’ tutkumun peşinden koşmaya karar verdim. Şimdi gönlümdeki aşkı hayata geçirdim. 

Hikâyesi olan takılar tasarlıyorum

Ziraat Mühendisiyim. Bir süre mühendislik yapıp özel bir firmada bölge müdürü olarak çalıştım. Sonra ‘takı ve tasarım’ tutkumun peşinden gitmeye karar verip kendimi geliştirmek adına uzun yıllar çeşitli eğitimler aldım. Toplumda gün geçtikçe artan sevgisizliğe dikkat çekmek ve sevginin yaşamın en değerli parçası olduğunu anlatmak istediğim için de ilk koleksiyonuma ‘Love’ ismini verdim. Artık ikinci bir mesleğim var. Ve hikâyesi olan takılar tasarlamaktan mutluyum.

Üretiyorum 
Resim Bölümü’nden mezun oldum. Mücevher tasarımı maceram emekli olduktan sonra başladı. Kuyumculuk kursu aldım. Emeklilik dönemimi üreterek ve gelir elde ederek geçiriyorum. Ne mutlu bana.

Gönül verirseniz başarılı olursunuz 
Medikal sektördeki 12 yıllık kariyerim sonrasında, mücevher tutkumu aldığım mitoloji, sanat ve sanat tarihi özel eğitimleriyle besleyerek artık bir takı sanatçısı olarak yaşamaya karar verdim. Bir şeye gönül verdiğiniz zaman vakit ve nakit de ayırmanız, aslında kendinize yatırım yapmanız gerekiyor. Birtakım eğitimler alarak uzun ve bir o kadar da keyifli bir süreç sonrasında kendi markamı yarattım. 

Markamı kurdum 
Takıya olan ilgimden dolayı takı ve mücevher yapımını öğrenmeye karar verdim. Şimdi kendi adımı taşıyan markamı oluşturdum.  

Hobimdi işim oldu
 Ev hanımıyım. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Endüstri Tasarımı bölümünü bitirince evlendim. Hiç çalışma hayatım olmadı. Çocuklar kendi hayatlarını kurunca anladım ki bütün uğraşım onlarmış. Hobi olarak başladığım bu uğraştan çok zevk aldım, değerli ustalarımız sayesinde bilgi biriktirdim. Şimdi işim oldu. Benim de markam oluşmaya başladı. Hayat şimdi farklı bir şekilde daha anlamlı. 

Takı tutkum canlandı
 Takı dünyasına ilk adımımı Zeynep Erol’un atölyesinde attım. Mum modelleme ve döküm tesfiyesi kurslarına devam ettim. Sonra reklâm ve yönetim bölümünde master yaptım. Zamanla takı tasarımı tutkum tekrar canlandı ve kendimi tamamen takı üretmeye adamaya karar verdim. 

Doğadan ilham alıyorum
Moda ve tekstil dünyasında 25 yıl kendi firmamda üretim, tasarım, ihracat alanlarında çalıştıktan sonra aldığım resim, sanat tarihi, görsel mağazacılık, satış yönetimi gibi eğitimlerimi ve birikimlerimi mücevher tasarımında kullanarak yaratıcılık tutkumu devam ettirmeye karar verdim. Tasarımlarımı; modadan, güncel sanattan, doğal yaşamdan ilham alarak üretiyorum.  

Hayale devam  
Kişiye özel tasarımlar ve koleksiyonlarımla Bursa’daki atölyemde hayallerime ve üretimime devam ediyorum.