Kibariye’yle bir ara gelinir de o söyleşi kahkahasız geçer mi? Geçmez. Elimde içi kitap dolu paketle buluşacağımız mekâna girer girmez “Kız bana para mı getirdin?” demesiyle işte yine belli olmuştu röportajın bol kahkahalı geçeceği… ‘Seni Çok Seviyorum’ adlı single’ını konuşuruz diye buluşmuştuk ama single dışındaki her şey sohbetimizin konusu oldu. Pırlantam diye tarif ettiği kızı Birgül’ünü, kara gözlü eşi Ali’sini, bir daha geri gelmez dediği eski günleri konuştuk. “Kır saçına, duruşuna, ayakkabısına âşığım” dediği ünlü dizi oyuncusunu da.
Nasılsınız, hayat nasıl gidiyor bu aralar?
Dur dur önce ben sorayım. Seni en son gördüğüm günden beri sen nasılsın bakalım?
Parçalı bulutlu.
İyisin, iyi görünüyorsun. Bak ben de iyiyim Allah’a çok şükürler olsun. Yoğun bir tempodayım. Single’ımız çıktı. Konserler var, onlarla uğraşıyorum. Sanatçının başka ne işi olur ki. Oraya koş, buraya koş işte Kiboş (kahkahalar). Çocuğun zorluğunu yaşıyorum biraz. Kaynanama bırakıyom, kadına bırakıyom. Zor.
Kaç yaşında oldu kızınız?
15 ama 16’dan gün aldı. Benim kızım da 14. Felaket bir ergen. Sizin kızınızda da var mı böyle delifişek ergenlik halleri?
Arkadaş gibi misiniz?
Arkadaş gibiyiz. Ben öyle disiplin sevmem. Birinden çekinmesi lazım. Biz de babadan disiplin var. Onun anlayacağı dilden izah ederek. Dayak yok, küfür yok, laf yok, düzgün. Sıkarsak kaçar gider sonra çocuklar.
Her şeyini paylaşır mı mesela erkek arkadaşımı anlatır mı?
Her bir şeyini anlatır. Flörtü yok ayol onun. Öyle kofti bi şeyi yok. Valla kızımın sevgilisi olursa
Kızınız şarkılarınızı dinler mi?
Bu aralar dinliyor. Ay zilli ya. Ay neydi kız benim kasetimin adı? ‘Seni Çok Seviyorum’.
Çok şükür nihayet bir şarkımı dinledi. Ona bir parçamı beğendirebildim diye gurur duydum kendimle. O arabeskçi değil, yabancı dinliyor. Dur kız bak sana bomba bir haber vereyim. Buika’yla düet yapacağız şimdi. Kadın beni istiyor gacııı.
Ay vallahi maşallah.
Maşallah ama Allah’ın sayesinde oluyor bu. Gacı benimle düet yapmak istiyorsa ben napayım, kavun tatlı. Sezen Aksu da altyapılarını hazırladı. Neydi kız unuttum yine, Buika mıydı o kadının adı? Meğer o kadın benim fanatiğimmiş. Amerikalılardan, Japonlardan Çinlilerden ödüller almış kadınım. Araplar maraplar, dilden dile geziyor işte. Demek tutulmuş bana. (Kendini işaret ederek) Kadın meşhur yani ben napim abi. Allah öyle nasip etmiş. Elimi süreyim bana da bulaşsın.
Dur ben de sana süreyim (kahkahalar). Hoş sohbet oldu bugün bak. Valla sen gelmeden önce de 6 senelik muhabbetleri döktüm bu masada bugün. İçimi döktüm valla.
Gerçekten içi dışı bir nadir insanlardansınız. Her şeyinizi böyle açık açık anlatır mısınız?
Ben göründüğüm gibi bir kadınım. Nasıl biliyorsan öyleyim işte. Bunu sahibine soracağına sağdan soldan öğrensen ya.
İnsan kendini metheder mi?
Gerekli gereksiz herkes yapıyor bunu, siz de kendinizi met edin. Olmaz, böyle olmaz. Ama Allah’ıma şükür olsun. Kendi kendime “Kibariye bu kadar insan seni seviyosa demek ki ben iyiyim diyorum”. Yine de insan kendi hakkında yorum yapmamalı. Ayıp olur. Takdir Allah’ın diyorum ama kendimi seviyorum.
Kendinizi sevmeniz ne güzel.
Peki, bu kadar samimi ve iç dışı bir olmanın zararını görmediniz mi?
Zararlarını gördüm ama görmezlikten geldim. Üç maymunu oynadım.
Valla daha önce bana “Sıkma canını, üç maymunu oyna” demiştiniz ama vallahi yapamıyorum.
Bunun kolay bir yolu yok mu?
Bak şimdi nasıl yapacağını anlatayım sana. Söyle bakayım yaşın kaç?
50.Kız maşallah sana. Bak şimdi ben senden büyüğüm. Beni hayat çok olgunlaştırdı. Küçüklüğümde de çok çile çektim ama iyi bir ana babanın elinde eğitim aldım. “Küçüğünüze, büyüğünüze saygılı olun. Susmayı bilin, haddinizi bilin, sabırlı olun, güçlü olun. Susarak izah edin” derlerdi. Bunu öğrettiler. Onun için yola böyle çıktım, doğru yolu seçtim. O zaman ne oluyor biliyor musun? Benim kitabımda kötü kalmıyor. Ben onları iyi etmiş oluyorum Allah’ın sayesinde. Anlatabildim mi? Sen cevap vermezsen, konuşmazsan karşındaki istediğini yapsın, istediğini konuşsun, istediği gıybeti yapsın. (Elini ağzına götürerek) Fermuar, bitti. Bunu da parayla ya da sağdan soldan fikir alarak yapmıyorum. Allah’ın verdiği fikirler akıllar yetiyor. Kırmamaya dikkat ediyorum ama kırılmamaya da dikkat ediyorum. İyiliğimden yararlanan kendine yapar. Ben onlara uymuyorum. Girmiyorum ortamlara.
Çocuğumla çoluğumla, evimle haşır neşirim. Hiç problem yok.
Peki, evinizde ne yaparsınız, çayınızı kahvenizi alıp televizyonun başına geçip diz… (sözümü bitirmeden)
Anlatıcam dur bi. Kadınım var ama mecbur kalınca. Çalışmıyosam, dinleniksem ben yaparım. Zaten yemeklere kimseyi sokmam. Asla. Olmaz öyle şey. Sokak sokak gezmem. Komşulara da çok fazla gitmem. Sevdiğim, güvenebildiğim dostlarım yeter bana. Bizim camiaya güvenmediğim ya da kötü bildiğim için değil çünkü kötü değiller. Yoğunlar anacım o yüzden gidemiyorum. Yoksakalben beraberiz. Samimi olduğum, haz aldığım ufak tefek muhabbetlerimi, dertlerimi paylaştığım tek bi kişi var tabii ki. Her şeyde gam yapılmaz. Gam yaparsan her tarafın şişer. (Bu arada hediye ettiğim bileziği göstererek) Kız valla bilezik için teşekkür ederim. Geçen buluştuğumuzda bileğindekini almıştım. Kesen bereketli olsun. Bak benim altıncı hissim kuvvetlidir. Hoşlanmadığım, gıybet gelecek, zarar gelecek insanların yanına yanaşmam.
BAYILIYOM ONA
Dizi izler misiniz diye sormuştum… Favori ünlü erkek oyuncunuz kim?
Kız bayılıyom dizilere. ‘Paramparça’, ‘Beni Affet’ hani gündüz oynuyor ya saat beşte. Onu seviyorum. Şeyi seviyorum çok, dur neydi kız? Kırmızı, yok yok ‘Karagül.’ ‘Karasevda’ da bir çocuk var. Fahriye Evcen’le beraber. Çok yakışıklı bir oğlan.
Malkoçoğlu. Burak Özçivit yani. Adı o mu? Tamam, kara bıyıklı, kara saçlı. O çocuğu beğeniyorum. Yakışıklı, genç güzel çocuk. Kardeşim olarak ama. Kenan’ı (İmirzalıoğlu) beğeniyorum.
Evlendi o da. Allah geçim versin, tamamını versin. En çok beğendiğim gerçekten Tarkan. Tarkan da gitti, bari beni alaydı.
Allah canını almasın kız. (Bağırarak) Ay ay, “Keşke beni alaydı” diyor bu ya. (Bu arada gözlüğüm dikkatini çekiyor). Kız bu gözlüğünün ipi yemeni mi? Tığ bu tığ... Kıvanç’ı da beğeniyorum, es geçemem. Biri daha var, hani ‘Paramparça’da oynuyor.Erkan Petekkaya.
O işte. Var ya, ben ona bitiyom. Âşığım ona. Ne anlamda diyom ama bak aşk olarak değil. Ben kocamı seviyorum. O kardeşim. İyi bir oyuncu. Babayiğit. O kadar gerçek ki o kadar yakışıklı ki.
Saçının beyazını, boyunu posununeyini anlatayım, hangi şeklini söyleyeyim, pabucunu (kahkahalar)…“Küçüğü olsa da cebimizde taşısak” derler ya…
Asla kötü gözle bakmam. Çocuğu çoluğu var. Ben evliyim, çocuğum var. Kimseye kötü niyetle bakılmaz, kız olmaz öyle şey. Sordun söylüyom. Bak Tarkan’dan sonra diyom. İyi dinle enişte şimdiki kadınlar maddinin peşinde
Eşiniz şarkınızda olduğu gibi “Seni çok seviyorum” der mi?
O biraz maço. Kocamı da seviyom çocuğumu da. Ben dile getiririm. Bazı erkekler vardır dile getirmeyebilir ama içinden sevdiğini biliyom.
Ben de eşime “İçinden konuşur gibi içinden seviyorsun anlaşılmıyor” diyorum. Sever sever. Kimse kimseyi zorla tutabilir mi? Tutamaz. Sevmeyen yürüsün gitsin, naş. Ada vapuru yandan çarklıdır.
Yürrü. (Şarkı söylemeye başlıyor) Yeşillim yeşillim...
Daha önceki söyleşimizde “Dertlisin yenge, enişte demem yolarım” demiştiniz. Hadi yine bir ayar versenize…
(Şarkı söyler gibi yaparak) Yangın varrrr, yangın var. Sen ne güzel bir kadınsın ya. Valla bu benim kafadan abi. (Kayıt cihazına eğilerek başlıyor) Bak enişte, adı neydi? Cenk enişte. Sana bi şey dicem, bu zamanda böyle iyi kadın kolay çıkmaz. Unutma bu lafımı. Fedakâr kadın çok az. İsim vermeyeyim genel konuşayım şimdiki kadınlar maddinin peşinde, ona göre. Sen de manevinin kıymetini bil.Hadi geçmiş olsun.
Bu da kapak olsun.
Bu da sana … enişte. Karın diyor kapağı ben demiyom. Utanırım. O kadarı yakışmaz bana. Bak bugün bu röportaj güzel geçiyor. Muhabbet iyi. Allah hayırlara çıkarsın.Amin, hadi inşallah… Kimsenin kimseyi taktığı yok. Yemekler bile yapay
Ün, şöhret, dünyaca ünlü isimler peşinizde. O tütün topladığınız günleri hatırlıyor musunuz yoksa bu hayat size o günleri unutturdu mu?
Çok iyi takip etmişisin sen beni be kardeşim. Hiçbir şeyi unutmamışsın. O hayat olmadan bu rahatlık olmazdı, o rahatsızlık da olmasaydı bu rahatlık olmazdı. O hayattaki insaniyeti, saygıyı, efendiliği, insanların hoş tutmalarını, sevgilerini arıyorum. Sesimin sayesinde ekmek kazanıyorum ama çok zor adam gibi adam bulmak. Onlardan sıkıntım var. Demek istediğim her şey para demek değil. İki üç tane adam akıllı dostun gibi dostun yok. Neden böyle olmuş bilmiyom. Grip gibi bi şey diyelim biz ona, yapacak bi şey yok.
Samimi ilişkiler maalesef kalmadı… Kimsenin kimseyi taktığı yok. Artık böyle olmuş. Bizim zamanımızda tencerelerle yemek kaynardı. Komşular vardı, iki sohbet vardı. Şimdi ne sohbet kaldı ne muhabbet. Yaptığımız yemeklerimiz bile yapay. Zehirlenenler, ölenler var Allaha emanet. Her şey başkalaşmış. (önümde duran tabağı işaret ederek) “Tas kebap kelle bu da yenir elle” demişler, yesene kız. Ne öyle kesiyon küçük küçük, karnın doymaz ablam.