MERVE YILMAZ ORUÇ / merve.oruc@aksam.com.tr
Eyüpsultan Camii: İstanbul'un en önemli manevi mekânlarından biri şüphesiz Eyüpsultan. Ramazan ayında da ülkenin dört bir yanından ziyaretçilerin geldiği Eyüpsultan Camii bu manevi ayın ruhunu hissedebileceğiniz ziyaretgâhların başında geliyor. Camiinin avlusunda Ebu Eyyub El Ensari'nin kabrinin olduğu türbe de yer alıyor. Eyüp Sultan Camii'nin yanı başındaki tarihi mezarlıkta da ebediyete intikal etmiş birçok önemli ismin mezarı bulunuyor. Fevzi Çakmak, Necip Fazıl, Ziya Osman Saba, Sokullu Mehmet Paşa ve Mahmud Esad Coşan bu isimlerden sadece birkaçı. Ramazan ayına özel olarak yapılan Eyüpsultan Meydanı'ndaki etkinlikler ise ailelerin çocuklarıyla keyifli vakit geçirmesini sağlıyor.
Sultanahmet Camii: İftar ve sahur için insanların akın ettiği Sultanahmet meydanında yer alan Sultanahmet Camii, İstanbul'un en gözde camilerinden. Ramazan aylarında uzun yıllar boyunca Türkiye Diyanet Vakfı'nın düzenlendiği kitap fuarına ev sahipliği yapan camii epeydir bu buluşmadan mahrum kaldı. Uzun süredir restorasyonu devam eden Sultan Ahmet Camii, külliyesi ile birlikte 1609-1617 yılları arasında I. Ahmed tarafından İstanbul'daki tarihî yarımadada, Mimar Sedefkâr Mehmed Ağa'ya yaptırılmıştır. Cami mavi, yeşil ve beyaz renkli İznik çinileriyle bezendiği için ve yarım kubbeleri ve büyük kubbesinin içi de yine mavi ağırlıklı kalem işleri ile süslendiği için Avrupalılarca "Mavi Camii (Blue Mosque)" olarak adlandırılır.
Ayasofya-i Kebir Camii: Bir buçuk asırlık tarihiyle İstanbul'un en önemli mekânlarından biri olan Ayasofya'nın 24 Temmuz 2020 tarihine ibadete açılarak yeniden Ayasofya-i Kebir Camii haline gelmesi İslam âleminde büyük bir heyecan oluşturmuştu. Bu yıl Ramazan ayında İstanbul'un fethinin simgesi olan Ayasofya Camii'nde 88 yıl aradan sonra ilk defa teravih namazı kılındı. Ve artık Ramazan Ayı'nda İstanbul'da ilk ziyaret edilecek noktaların başında Ayasofya-i Kebir Camii geliyor.
Çamlıca Camii: İstanbul'un yeni sembollerinden biri haline gelen ve ibadete açıldığı 2019 yılından itibaren ziyaretçi akınına uğrayan Çamlıca Camii, pandemi dönemi yasaklarının da kalkmasıyla Ramazan ayında müminlerin en yoğun ilgi gösterdiği yerlerden biri. Mimarisiyle dikkat çeken ve imanın şartlarını temsilen 6 minareli inşa edilen Büyük Çamlıca Camii'nin 3 şerefeli 4 minaresi Malazgirt Zaferi'ne ithafen 107,1 metre, 2 şerefeli 2 minaresi ise 90 metre yüksekliğinde. Caminin 72 metre yükseklikteki ana kubbesi İstanbul'da yaşayan 72 milleti, 34 metre çapındaki kubbesi İstanbul'u simgeliyor. Büyük Çamlıca Camii, 5 metre genişliğinde, 6,5 metre yüksekliğinde ve 6 ton ağırlığındaki ana kapısıyla dünyadaki en büyük ibadethane kapılarından birine sahip. Büyük Çamlıca Camii, 3 bin 500 metrekarelik sanat galerisi, 3 bin metrekarelik kütüphane, 8 sanat atölyesini bünyesinde barındırıyor. Nisan ayının ilk haftasında açılan Büyük Çamlıca Camisi Külliyesi`nde yer alan ve 10 bin metrekare kapalı alanda kurgulanan İslam Medeniyetleri Müzesi de oldukça ilgi çekici. Müze, 1200 yıllık geçmişin izlerini taşıyan ve pek çoğu daha önce teşhir edilmemiş eşsiz eserleri barındırıyor.
Merkez Efendi Camii: Tarihi camilerden Zeytinburnu'nda bulunan Merkez Efendi Camii ve avlusunda bulunan Merkez Efendi Türbesi de Ramazan ayında bilhassa ziyaret edilen yerlerden biri. Merkez Efendi, Osmanlı dönemi alim ve mutasavvıflarından olup meşhur mesir macununun mucidi olarak bilinir. Kanuni Sultan Süleyman'ın ordu şeyhi tayin ettiği Merkez Efendi, Sümbül Sinan Hazretleri'nin talebesidir.
Yahya Efendi Dergâhı: İstanbul Beşiktaş'ta yer alan Yahya Efendi Dergâhı'nın tarihi 16. yüzyıla kadar dayanıyor. Türbede Osmanlı devletinin yükseliş dönemi âlim ve mutasavvıflarından Yahya Efendi'nin kabri vardır. Türbenin yanında yine Yahya Efendi'nin yaptırdığı bir cami bulunuyor. Kanuni Sultan Süleyman'ın sütkardeşi olan Yahya Efendi hazretleri, büyük evliyalardan biri. İstanbul'un günümüze gelebilmiş en orijinal tekkelerinden olan Yahya Efendi Dergâhı'nın arkasında zengin bir Osmanlı haziresi de var. Her yönüyle tarih kokan ve Ramazan'ın ruhunu hissedebileceğiniz bu dergâhı da gezi listenize eklemeyi unutmayın.
Aziz Mahmud Hüdai Türbesi: Dini günlerde ziyaretçi akınına uğrayan noktalardan biri de Üsküdar'da yer alan Aziz Mahmud Hüdai Türbesi. Aziz Mahmud Hüdayî Camii avlusunda yer alan türbe, geçmişte ve günümüzde İstanbul Anadolu yakasının en çok ziyaret edilen kutsal mekânlarından. Anadolu'da yetişen değerli velilerden olan Aziz Mahmut Hüdai Hazretleri, 1541 yılında Şereflikoçhisar'da doğdu. 1598 yılında Üsküdar'da câmi ve dergâh yaptırdı. 1628'de vefat eden Aziz Mahmud Hüdai'nin kabri, dergâhın yanındaki türbede yer alıyor. Camekânlı bir girişe sahip olan türbenin ortasında daire kesitli 4 mermer sütun bulunuyor. Türbenin iç kısmında ise Celveti tacı şerifini anımsatan 13 dile ayrılmış bir ahşap kubbe ve kubbenin alt kısmında Aziz Mahmud Hüdayi'nin ahşap sandukası yer alıyor. Nice Osmanlı padişahı, eşi ve annesinin müdavimi oldukları bu mekân, maneviyatı solumak için önemli bir türbe.