MERVE YILMAZ ORUÇ / merve.oruc@aksam.com.tr
Uzun İnce Bir Yoldayım, Dostlar Beni Hatırlasın, Güzelliğin On Par'Etmez gibi onlarca türkü ile son bir asırlık halk kültürümüze büyük katkılar sunmuş bir sanatkâr, Âşık Veysel. Anadolu'yu mayalayan Pir Sultan Abdal, Karacaoğlan, Erzurumlu Emrah, Âşık Sıtkı, Ruhsati gibi büyük bir geleneği devam ettiren bir gönül insanı. Kendi doğumuna "Üç yüz onda gelmiş idim cihana" dizesiyle not düşen "Bin katmerli acılar silsilesi" yaşamış Âşık Veysel'in hayatı edebiyat öğretmeni Ahmet Kutsi Tecer'le tanıştıktan sonra değişmiş.
Sazı ve sözüyle dünya penceresinden insanlığa seslenen Âşıklık geleneğinin en önemli temsilcilerinden Âşık Veysel, vefatının 50. yıl dönümünde çeşitli etkinliklerle anılacak. 2023 UNESCO Anma ve Kutlama Yıl Dönümleri Programına alınan Âşık Veysel etkinlikleri ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından yayınlanan genelgede şu sözlere yer verildi: "Sözlü kültür geleneği içinde yetişen ve halk kültüründen beslenen Âşık Veysel, asırlara sari zengin kültür mirasımızın temel taşlarından biridir. Âşık Veysel'i hürmetle ve rahmetle yâd etmek üzere yıl boyunca yurt genelinde ve yurt dışında etkinlikler düzenlenecektir. Bu kapsamda düzenlenecek etkinlikler Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığının koordinasyonunda ilgili kamu kurum ve kuruluşlarıyla birlikte yürütülecektir. Söz konusu etkinliklerden Cumhurbaşkanlığınca belirlenecekler Cumhurbaşkanlığı himayesinde yapılabilecektir."
KÜLTÜR TAŞIYAN DEĞİL AKTARAN BİR ÜLKE OLURUZ
Yapılacak etkinlikler hakkında resmi bir açıklama henüz gelmedi. Böyle önemli bir ustayı doğru anlamak ve yeni nesle doğru aktarmak çok kıymetli. İş yılın ilanı ile bitmiyor bu etkinliklerin içinin doldurulması gerektiğine dikkat çeken Mustafa Özçelik, "UNESCO'nun ilan ettiği bu yıllar, bizim kadim değerlerimizle ilgilidir. Bu durum, onların hayatları, düşünceleri ve eserleriyle günümüze taşınması hem geçmişle bağ kurmak hem de bugünün kültür hayatına katkı yapmaları anlamında çok önemli. Ama iş, yılın ilanıyla bitmiyor. İyi bir planlama ve hazırlıkla içinin doldurulması gerekiyor. Bu isimleri birkaç konser, birkaç panelle popüler kültür anlayışı içerisinde tüketmiş oluyoruz." diyor. Âşık Veysel'in herkes tarafından sevilen bir isim olduğuna ve evrensel bir özellik taşıdığı için başka ülkelere de onu anlatmamız gerektiğine dikkat çeken yazar Özçelik şunları aktardı: "Çok kapsamlı bir Âşık Veysel biyografisi, bütün şiirlerinin yayınlaması, yapılacak bir seçkinin öğrencilere, gençlere ulaştırılması kalıcılık anlamında önemli. Buna konserler, her türlü müzik formatında yeni beste çalışmaları ve nitelikli belgesel çalışmaları da eklenmelidir. Bir de Âşık Veysel özelinde diğer isimler için de şunu söylemek isterim. Bu isimlerin eserleri farklı dillere tercüme edilmeli. Zira bunlar her kültür coğrafyasına hitap edebilecek evrensel bir özellik taşıyor. Bu şekilde tanıtabilmemiz halinde başka ülkelerden kültür taşıyan değil onlara da kültür aktaran bir millet oluruz."
BİR ANİMASYON FİLMİ ÇEKİLEBİLİR
"2023'ün Aşık Veysel Yılı ilan edilmesi, UNESCO'nun vefatının 50. yılında bu büyük ustayı hatırlaması ve dünyaya hatırlatması anlamında çok değerli bir girişimdir. Umarım içi dolu bir anma yılı gerçekleştirebiliriz." diyen Özcan Ünlü ise ne tür etkinlikler yapılabileceği konusunda şu önerilerde bulundu: "Âşık Veysel, kimliği ve sanatı itibariyle çok etkili ve önemli bir şahsiyet. Tiyatro, sinema ve müzik disiplinleri ile çok yenilikçi faaliyetlerle anılabilir. Adına düzenlenecek âşıklar buluşması, türkü beste yarışması, sinema filmi, tiyatro oyunu, Türkiye'yi dolaşacak bir sergi, halk şiiri ve müziğini içeren sempozyumlar ve paneller bu yıl boyunca etkinliklerin merkezini oluşturabilir. Ülkemizin önde gelen müzisyenlerine Âşık Veysel türküleri üzerinden yeni besteler veya icralar ortaya koyma imkânı verilebilir. Usta müzisyenlerden oluşan bir koro dünyayı Âşık Veysel türküleri ile buluşturabilir. Âşık Veysel'le ilgili bir animasyon filmi TRT Çocuk kanalında yayınlanabilir. Okul zillerinde onun türkülerine yer verilebilir ve böylece çocuklara onu hatırlatabilir. Mutlaka bir armağan kitap hazırlanmalı ve uygun bir fiyatla satışa sunulmalı. Âşık Veysel'in köyüne öğrenciler taşınmalı."
ESKİ YÖNTEMLERLE BU İSİMLER ANLATILMAZ
Daha önceki yıllarda da Süleyman Çelebi, Yunus Emre, Hacı Bektaş Veli yılı ilan edilmişti. Peki bu kapsamda yapılan etkinler yeni nesle ne kadar ulaşıyor? Kültür aktarımının günübirlik çalışmalarla gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığını belirten Özçelik, "Gönül arzu ederdi ki Yunus Emre yılında dünya kütüphanelerinde bulunan Yunus Emre divanları yayımlansın. Ama olmadı. Diğer yandan mesele kitap yayınından da ibaret kalmamalı. Bir komisyon kurularak yapılacaklar planlanmalı ve işin uzmanı kişilerle çalışmalara başlanmalı, kitle iletişim araçları ile konu gündemde tutulup ilgi uyandırılmalı. Anma toplantıları önemli olmakla beraber asıl olan bu isimlere ait eserlerin yayımlanması, belgesellerin hazırlanması, her türlü iletişim vasıtasının bu konu için kullanılmalı. Bir de bu isimler birleştirici isimler olduğu için faaliyetler toplumun bütün kesimleri hedeflenerek yapılmalı." şeklinde konuştu.
Kültür ihyası veya aktarımı için yapılan her işin değerli olduğunu ancak bu işleri nasıl yaptığınızın çok önemli olduğunu vurgulayan Özcan Ünlü, eski yöntemlerle yeni nesle bu isimleri anlatamayacağımızı aktardı: "Kültür faaliyetlerinde ana taşıyıcılar yerel yönetimler. Yıl boyunca bütçelerine göre etkinlik yapıyorlar. Merkezi yönetim tarafından ilan edilen yıllarla ilgili de birtakım projeler gerçekleştiriyorlar. Ancak tarihe not düşecek etkinliklerin sayısı ne yazık ki iki elin parmağını geçmemekte. Dijital dünyanın da imkânları göz önünde bulundurularak üretim yapılmalı. Gençlerin algıları farklılaştı. Artık saatlerce bir film ya da tiyatro izlenmiyor. Bir oturuşta onlarca sayfa kitap okunmuyor. Eski yöntemleri kullanarak Âşık Veysel'i, Yunus Emre'yi veya Mehmet Akif'i sadece 'büyük adamdı' hassasiyeti ile ve didaktik bir soğuklukla yansıtmak yeterli olmuyor ve karşılığını bulmuyor. Özellikle liselerdeki anma etkinliklerinde bunu rahatlıkla gözlemleyebiliyoruz. Görsel imkânları, dijital dünyayı, bilgisayar oyun sektörünü, animasyon teknolojisini kullanarak yapılacak etkinliklerin kültür aktarımı konusunda daha başarılı sonuçlar vereceğini düşünüyorum."
KİTAPLARA, BEYAZ PERDEYE VE TİYATROYA KONU OLMUŞ
Âşık Veysel ile ilgili bugüne kadar pek çok film çekilmiş, tiyatro oynanmış, belgesel yapılmış ve kitap yazılmış. Âşık Veysel ile ilgili ilk film, Karanlık Dünya. 1950 yılında senaryosunu Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun yazdığı film Metin Erksan'ın da yönettiği ilk yapım aynı zamanda. Aşık Veysel gibi bir büyük değerimizi anlatan ve kendisinin de rol aldığı bu ilk biyografik film buğday başaklarının boyu kısa çıktığı, Türkiye toprakları verimsiz, kavruk gösterildiği için sansüre uğrar. Kuruldan geçirilebilmek için eklenen sahnelerle ancak seyirciyle buluşabilir. 2016 yılında vizyona giren Âşık filmi de yine halk ozanını konu alıyor. Yönetmenliğini ve senaristliğini Bilal Babaoğlu'nun yaptığı filmde Âşık Veysel'in torunu Yeliz Şatıroğlu da rol aldı.
Ankara Devlet Tiyatrolarınca 2020'de prömiyeri yapılan Osman Nuri Ercan'ın yazdığı ve Alpay Ulusoy'un yönettiği Âşık Veysel adlı tiyatro oyunu hâlâ sanatseverlerle buluşmaya devam ediyor. 2009 yılında Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları da ünlü halk ozanı Aşık Veysel Şatıroğlu'nun yaşamını konu alan Dost adlı tek kişilik oyunu izleyicilerle buluşturdu. Yine Âşık Veysel Şatıroğlu'nun hayatının çocukluk, evlilik ve Cumhuriyet dönemi sonrası bölümleriyle anlatan iki perdelik Kim Demiş Karanlık isimli tiyatro oyunu bir dönem Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkent Tiyatrolarınca oynandı.
İki kapılı bir handa, uzun ince bir yolda, yetmiş dokuz yıllık bir yolculuğun öyküsü olan Küçük Dünyam da bir Âşık Veysel Belgeseli. Yine TRT Arşiv'de yer alan Semih Sergen'in sunuculuğunu yaptığı İz Bırakanlar programın 8. bölümünde Âşık Veysel Şatıroğlu'nun hayatı konu ediliyor. Habertürk'ün belgesel kuşağında yer alan 'Başrol' adlı programda da Türkiye'nin en büyük ozanını görüyoruz.
Âşık Veysel ile ilgili yayınlanmış birçok kitap çalışması var. Hatta Dostlar Beni Hatırlasın kitabı farklı zamanlarda pek çok kez basılmış. Akçağ yayınlarından çıkan Aşık Veysel Türküz Türkü Çağırırız; Mehmet Bilgiç'in kaleme aldığı Güzelliğin On Para Etmez Bu Bendeki Aşk Olmasa; Yavuz Bülent Bakiler'in Aşık Veysel; Erdoğan Alkan'ın yazdığı Kör Oldum Veysel Oldum: Aşık Veysel ve Yaşadığı Dönemin Romanı; Veysel Kaymak tarafından hazırlanan Aşık Veyselli Yıllar, Anı, Şiir, Resimlerle ve Sadık Yalsızuçanlar'ın yazdığı Şaşar Veysel İşbu Hale kitapları öne çıkıyor.