'Herkesin ‘Raf’a kaldırdığı birileri olmuştur bu hayatta'

MEHMET EMİN DEMİRGEZEN

emin.demirezen@aksam.com.tr

House müzik ülkemize bir kaç sene önce girmiş olsa da yeni yeni popüler olmaya başladı. Artık DJ'lerimizle ilham verici çalışmalara imza atabiliyoruz. Bunun son örneği: Deeperise ve Jabbar! ‘Raf’la birlikte son günlerin en çok dinlenen isimleriyle bir araya geldik. 

Şarkı çok sevildi. Gördüğü ilgiyi nasıl değerlendiriyorsunuz?   Deeperise: ‘Raf’ şu anda Türkiye’de hit olarak görülüyor. Tabii ki bu bizim için mutluluk ve gurur verici. Türkiye bu sound’u çok sevdi. Umarım daha iyileri çıkar. Gerçekten çok güzel geri dönüşler aldık ve almaya devam ediyoruz. Geçtiğimiz günlerde ‘Raf’ın İngilizce versiyonu olan ‘Move On’un Beverly Pills remix’ini yayınladık. Bu remix’in de güzel geri dönüşler alacağına inanıyoruz.   Jabbar: Bence şarkıda herkes kendinden bir şeyler buldu. Dinleyici bir yaşanılmışlığın varlığını hissetti, sonuçta bu da doğal olarak işleyişe direk etki etti diye düşünüyorum. Ortaya konulan sound anlamında da yenilikçi bir yapı var ve kitlenin beğenisini kazanmasında bunun da etkisi büyük oldu.   ‘Raf’ dinleyende güzel hisler uyandıran bir parça. Bunu siz hangi hislerle ürettiniz merak ediyorum?   D.: ‘Raf’ duygusal ve hikâyesi olan bir şarkı. Herkesin ‘Raf’a kaldırdığı birileri olmuştur bu hayatta. Bu, insanlarda etki yaratabiliyor. Doğru söz, beste ve aranje bir araya gelince etkili bir şarkı ortaya çıkabiliyor. Bence ‘Raf’ta da bunu görüyoruz.   J.: ‘Raf’ aslında bir çıkış yolu, hayata dair bir kullanma kılavuzu ve zor zamanlarda yazdığım  bir hayat felsefesi diyebilirim. İçinde bolca umut barındırıyor. Kafamızı nedensiz yorduğumuz ve içinden çıkılmaz sandığımız sorunların aslında hep bir çözümünün olduğunu ve kendimize biraz daha değer vermemiz gerektiğini anlatan bir yol haritası…    Bir anda popüler olmak sizi nasıl etkiledi?    D.: Yaptığımız işin insanlar tarafından sevilip takdir edilmesi bizi iyi yönde etkiliyor, daha iyi projeler çıkarmamıza olanak sağlıyor.    J.: Hayata bakış anlamında büyük bir etkisi olmadı! Aslında biz müzik anlamında yaptığımız şeyi yapmaya devam ediyoruz. Sadece daha fazla insana ulaşabiliyoruz.   ‘SEKTÖRÜN SAHİCİLİĞİ TAMAMEN SİZİNLE ALAKALI’   Bu sektörün içine yeni girmiş birileri olarak bu sektörü sahici buluyor musunuz?   D.: Türkçe deep house bir şarkı ile popüler olmak Türkiye’de Deeperise isminin aslında Türk olduğunu gösterdi. Doğru ve inandığınız bir iş yaptığınızda bu bir şekilde insanlara ulaşır. Dolayısıyla sektörün sahiciliği konusu yaptığınız işle ve sizinle alakalı bir durum.   J.: Siz ne kadar sahiciyseniz sektör de o kadar sahici. Müzik hava ve su gibi bir ihtiyaç. İnsanlar müzik dinledikçe ve beğeniler oluştukça ihtiyaçlar çeşitleniyor ve farklı seslerin insanlara bir şekilde ulaşması gerekiyor. Siz canıgönülden severek, hissederek ve içinize sinerek  üretmeye devam ederseniz sahicisinizdir!   Yeni tanınmış olmanıza rağmen birçok kişinin dinlediği bir isme dönüştünüz…   D.: Yeni veya eski olmanızın pek önemi yok. Dinlenmek için önemli olan işin kalitesi ve doğru kitleye hitap etmek.   Ben müziğimde duyguyu ve dansı bir arada tutmaya çalışan sound’lar yaratmaya çalışıyorum, insanların da bunu sevdiğini düşünüyorum.   'TÜRKİYE’DE ELEKTRONİK ALTYAPI ZATEN VARDI'   Son zamanlarda müzik piyasasında elektronik müziğin bir hayli popülaritesi arttı. Sizce Türkiye’de gerçekten böyle bir alt yapı var mı? 
D.: Aslında Türkiye’de böyle bir altyapı zaten çok önceden vardı ve bu alt yapının içinde bizler de vardık. Türk DJ ve prodüktörlerin hızlı ve başarılı çıkışları Türkiye’deki elektronik aşkını ortaya çıkardı.
Bir de artık DJ’ler yeni bir şey üretmiyor sadece var olanın üzerine bir şeyler ekliyorlarmış gibi duruyorlar. Bunun bir gerçek payı var mı?
D.: DJ’ler müzik çalar ama ancak kendini geliştirebilenler müzik üretebilir. Son dönemlerde de fazlasıyla yeni hit projeler çıkıyor ve bu yeni bir başlangıç aslında.