Epifani, görmek ile bakmak arasındaki farkı anlatıyor

''Epifani'nin herhangi bir mesaj verme kaygısı yok. Sadece görmek ile bakmak arasındaki farkı gösterme çabasındayım. Üzerine epey bir süre düşünülmüş bir çalışma oldu. Kitap aslında bir kitabın yazılma ve basılma sürecini anlatıyor gibi görünüyor ancak ortada bir eser yok. Epifani, her okuyucuya başka bir evren sunacak.''

MERVE YILMAZ ORUÇ / merve.oruc@aksam.com.tr

Mehmet Yücel Mersin'in ilk roman Epifani; Okuryazar Yayınevi etiketiyle raflardaki yerini aldı. Yazar okuyucuları, ilk kitabındaki ana karakter olan Mahmut Mesnet'in yazdığı ve tamamlanmayan romanda, dâhil olduğu kurguyu fark eden kurmaca karakterlerinin Epifani'nin labirentinde kendi hikâyelerini devam ettirmeye çalıştığı kurgusal bir bulmacanın içinde keyifli bir yolculuğa çıkarıyor.

Daha önce birçok tiyatro oyunu ve senaryo yazan Yücel, Epifani kitabı üzerine çok düşündüğünü ve belli bir birikimin, gözlemin sonunda bu kitabın ortaya çıktığını belirtiyor. "Epifani epey bir süre kafamda tasarladığım bir kitap oldu. Çünkü roman ilk olarak bir yaşantının anlaşılmaya çalışılmasıyla oluşmaya başladı. O yaşantıyı çözmeye çalıştıkça, içine girdikçe hikâyeleşti. Yaklaşık olarak on yıl kadar süren bu çaba beni bambaşka bir gözle bakmaya zorladı." diyen Yücel şöyle devam ediyor: "Açıkçası herkesin kitabı benim yazdığım gibi okumasını bekleyemem ama bu kapıyı aralayanlar aslında iç içe katlanmış olan bu kurgunun neye karşılık geleceğini anlayacak. Zor, anlaşılmaz bir roman yazmaya çalışmadım. Aksine oldukça sade bir üslup kullanmaya çabaladım."

Bu kitabın herhangi bir mesaj verme kaygısı olmadığını sadece görmek ile bakmak arasındaki farkı fark ettirmek çabasında olduğunu değinen Yücel Epifani'yi şöyle anlatıyor: "Kitap aslında bir kitabın yazılma ve basılma sürecini anlatıyor gibi görünüyor ancak ortada bir eser yok... Yazma eylemini bir türlü hayata geçiremeyen bir insanın hayal dünyasındaki karakterlerin ileriye doğru savrulan yaşamları ile iç içe geçen yeni bir kurgu oluşuyor. 'Okuyucu kitaptan ne anlıyor?' diye sorarsak daha doğru olur. Kitap her okuyucuya başka bir evren anlatıyor aslında... Çünkü bildiklerimiz ve bilmediklerimiz ölçeğinde yaşadığımız hayatların bir bakış açısı vardır. Bu panoramik dünyamız kendimize özeldir. Bu ölçekte değerlendirdiğimizde Epifani okuyucusuna özel bir hikâye sunuyor yani her okuyucuda farklı bir anlatı hissi... Aslında bu kitap aldığım eğitimin sonucunda görsel bir eser olarak tasarlanmıştı ve şu an üzerine bir senaryo çalışması yapıyorum. Seyirci olarak bakacağımız zaman gerçekten çok daha sarkastik ve atonal bir film bizi bekliyor."

Mahmut Mesnet karakterinin aslında gerçekte var olan biri olduğunu dile getiren Yücel, "Ana karakterim aslında gerçekten yaşayan biri ama adı Mahmut değil. Bu insanla kurduğum ilginç sayılabilecek ilişki sonucunda onun yapmaya çalıştığını, onu anlatarak yapmaya çalıştım. Bu karakter çok ve hızlı okuyan aynı zamanda bizim göremediğimiz ya da fark etmediğimiz ayrıntıları fark eden psişik diyebileceğimiz bir karakterdi. İkinci kitap İlgi de onu her yönüyle tanıyacağız."

KARAKTERDEN YOLA ÇIKARAK İSMİ KOYDUM

Kitabın ismi ise dikkatleri çekiyor. Neden Epifani ismini koyduğunu sorduğumuzda ise yazar şöyle cevap veriyor: "Adının Epifani olmasının sebebi analiz ettiğim karakterin okuduğu kitaplara paralel olmasına bağlıydı. Epifani kelime anlamından yola çıkarak baktığımızda 'anlık aydınlanmalar' demek, en basit tabiriyle... Benim karakterim sürekli bu durumu yaşayan ve yaşatan bir durum sergiliyordu. Ayrıca James Joyce'un da üzerinde durduğu bu kavrama James Joyce okuyarak ve anlayarak dikkat çekiyordu. Uzun konuşmalarımızın ve bıraktığı etkilerin sonunda ben de bu kitabı yazarken ve kurmak istediğim dünyanın aslına uygun olduğunu fark ederek bu ismi verdim. Aslında Epifani ile yazmadan önce karşılaştım. Bu kitabı yazma süreci de benim epifanim oldu diyebiliriz."