Dünyanın en yaşanılabilir şehri: Kopenhag

EMİNE BIYIK
emine.biyik@aksam.com.tr

Mesafeli ama güler yüzlü insanlar… Sanata tutkuyla bağlı sokaklar… Tasarım fışkıran dükkânlar… Bisikletlerin sahip olduğu yollar… Doğa aşığı ve çocuk kalmayı başarmış bir bahçe… Huzurun kana karıştığı bir şehir… İşte karşınızda dünyanın en mutlu şehri Kopenhag… 

Uçuş ağına Kopenhag’ı ekleyen ve haftada beş gün şehre sefer düzenleyen Atlasglobal’le üç saat süren bir yolculuk sonunda Kopenhag’dayım. Zirvesi ve kriteriyle meşhur Avrupa şehri ‘Kopenhag’, beş buçuk milyon insanı içine sığdırmış, çocukları unutmamış, huzurun hüküm sürdüğü bir medeniyet şehri… Kendine has bir sessizliği var. Dünyanın bütün renklerini içmiş gibi sanki… Rengârenk… Gözünüzü ağaç ve yeşillik bürüyor. Zaten birçok listede ‘dünyanın en yaşanılabilir şehri’ olarak gösteriliyor. Sanatın izlerini duvarlarda, sokakları süsleyen heykellerde görebilirsiniz. Tasarım dükkânlarından bahsetmiyorum bile… 

BİSİKLET DOSTU BİR ŞEHİR
Dünyanın en bisiklet dostu şehri bence… Hatta şehrin olayı bisiklet… Büyük-küçük, yaşlı-genç dinlemiyor her yere bisikletle gidiyorlar. Elinizi nereye çarpsanız bisiklete değiyor. Sıra sıra dizilmiş park halinde bekleyen bisikletler, bisiklet   konvoyları, bisiklet yolları… İçiniz dışınız bisiklet oluyor. Zaten şehri gezerken bisikletlere dikkat etmeniz gerektiği konusunda uyarılıyorsunuz. Çünkü Kopenhag trafiğinde söz hakkı bisikletlerin…    
TİVOLİ BAHÇELERİ
İçinizdeki çocuğa eşlik eden bir yer Tivoli Garden. Avrupa’nın en eski bu lunaparkının içine adım attığınız an sihirli bir dünyanın kapısı aralanıyor adeta. Ben de bu büyüye kendimi iyice kaptırmış olacağım ki lunaparktaki her yaşa hitap eden oyuncakları deneyimlemek istiyorum. Çoğunda bana gökyüzü eşlik ediyor. Midem kelebeklerin istilasına uğruyor sanki… Gecesi ayrı güzel gündüzü ayrı güzel lunapark, ziyaretçilerine görsel şölen yaşatmayı da ihmal etmiyor. Şehrin göbeğindeki bu muhteşem lunapark, deli gibi eğlenmek, sınırsız gülmek ve ‘Çocuklar gibi şendik’ deyiminin hakkını vermek için mutlaka gidilesi bir yer… 
NYHAVN KANALI 
Nyhavn kanalı, 300 yıl önce deniz üzerinden taşınan malların şehrin içine kolayca ulaştırılabilmesi için açılmış. İyi ki de açılmış. Amsterdam’ı andıran rengârenk evleri, boylu boyunca dizili pub’larıyla şehrin en lüks yerlerinden biri… 
Ayrıca buraya gelip de tekne turu yapmadan asla dönmeyin derim. Hatta zamanınız varsa kano kiralayıp kanalın tadını bir de öyle çıkarın. Teknelerini eve dönüştüren şahane insanlarla tanışın. Şehrin simgesi Deniz Kızı’nı yakından görün ve bir selfie çekilin.  
VİKİNG GEMİ MÜZESİ (ROSKİLDE)
Bronz çağına kadar uzanan tarihe sahip Kopenhag’da, Viking ruhunu iliklerinize kadar hissetmek istiyorsanız, yıllara meydan okuyan beş gerçek Viking gemisinin yer aldığı Roskilde bölgesini ziyaret etmelisiniz. Yarım saat süren yolculuğun ardından müzenin limanında bir Viking gemisinin yapımını izleyebilir, 1000 yıllık deniz tarihine yolculuk edebilirsiniz. Ayrıca müzenin içindeki mağazadan Viking tarzı hediyelik eşyalar satın alabilirsiniz.
KURTARILMIŞ BÖLGE ‘CRISTIANA’
Kimsenin sınırlarına girmeden kendi sınırsızlığında yaşayan özerk bir bölge Christiania… Kurtarılmış bölge de deniyor buraya çünkü polislerin uğramadığı ve hippilerin istilasına uğramış bir yer. Şehrin içinde gizlenmiş oldukça esrarengiz, hatta oldukça ürkütücü… Maskeli adamlar, nereden çıktığı belli olmayan köpekler ve kapkaranlık sokaklar… Hele Pusher Street, illegal işlerin yürütüldüğü bir mahalleyim diye bağırıyor. Bu yüzden orada fotoğraf çekmeniz kesinlikle yasak. Öyle ki bu ayrıntıyı unutmamız için duvar başı üzerinde çarpı işareti olan fotoğraf makinesi resmedilmiş. 

GEZİLECEK YERLER
l Tage Andersen Gunillaberg Müzesi
l Rosenburg Kalesi
l Küçük Deniz Kızı
l Kopenhag Opera Binası
l Stroget (alışveriş)
l Thorvaldsen Müzesi
l Danimarka Milli Müzesi
l Kurtarıcı Kilisesi
l Round Kulesi
l Öresund Köprüsü