“Çeşitliliği seviyorum”

Türk müziği kökenli olsa da farklı türlerde eserler de veren Demet Tekin, yeni albümü 'Demet'in Tangoları' ile müzikseverlerin karşısına çıktı. Tekin, ''Müzik evrenseldir ve ben de kendi çapımda çoklu sanatın bir temsilcisiyim. Çeşitliliği ve çok renkliliği seviyorum'' diyor.

Türk Müziği alanında eğitim almak sizin tercihiniz miydi?

Babamın Türk Müziği aşkı sayesinde tüm çocukluğum Türk Sanat Müziği şarkıları dinleyerek geçti. Sanırım içimdeki melodi birikimi buradan geliyor. Müzik eğitimine geçişim ise lise döneminde Üsküdar Musıki Cemiyeti'ne girmemle başlıyor. O dönem okuluma daha yakın olduğu için Üsküdar'da oturan ablamın yanında kalmaya başladım. Üsküdar Musıki Cemiyeti'ne gitmemi ailem desteklemişti. Okulda fen bölümünde okuyordum. Lakin cemiyete giderken Türk müziği ile bütünleşince konservatuara girme kararını hiç düşünmeden verdim. Sınıfımdaki herkes üniversite sınavında mühendislik, tıp ve diğer fen bölümlerine girmiş iken bir tek ben konservatuara girmiştim. Ailem Türk müziğini çok sevdiği için bu durumu memnuniyetle karşıladı.

Nevzat Atlı, Selahattin İçli, Alâeddin Yavaşça, Nevzat Sümer ve İnci Çayırlı, Can Etili, Taşkın Doğanışık gibi hocalardan eğitimler aldınız. Bu isimler size neler kattı?

Günümüz gençleri bu değerli hocaları tanımıyor olabilir. Türk Sanat Müziğimiz de Türk Halk Müziğimiz de geçmişten günümüze hoca çırak eğitimi ile gelmiştir. Tecrübelerden faydalanmak her zaman bir öğrenci için çok büyük bir nimettir. Kendi alanında çok değerli olan hocalarımızın bir tavrı, bir sözü, bir yorumu çok önemli bilgiler içerir. Bizler çok şanslı bir nesildik ve birbirinden kıymetli hocalarımızdan eğitim alabildik. Onları tanımak ve engin bilgilerinden faydalanmış olmaktan dolayı mutluluk duyuyorum.

"Yavuz Selim'e Yazılmış Kitab-ı Edvar" başlıklı bir yüksek lisans tezi yazdınız. Tezin içeriğinden bahseder misiniz?

Yüksek Lisans tezimde XVI. Yüzyıla ait ve daha önce bilinmeyen bir edvâr (müzik teorileri kitabı) olan, Yavuz Sultan Selim'e yazılmış, bir yazma eser üzerinde çalıştım. Bu eser Sultan Selim Hân döneminde Makamî tarafından müsvedde olarak yazılmış bir yazmadır. Yavuz Sultan Selim'in sekiz yıl kadar kısa bir dönem tahtta kaldığı düşünülürse, bu padişah zamanında yazılmış olduğu bilinen tek nazariyat eseri olması sebebiyle önem taşımaktadır. Türk müzik kültürünün tarihsel kaynakları olan edvarlar üzerine çalışma hazırlayan Kültür Bakanlığı Güzel Sanatlar Bölümü tezimi dijital platformda yayınlanmak üzere seçti. Böyle kıymetli bir çalışmaya imza atmaktan dolayı mutluluk duyuyorum. Tez çalışmam geçen yıl "Makamî'nin Edvarı - 1518" adıyla da kitap olarak yayınlandı.

Hem söz yazıyor hem beste yapıyorsunuz. Hangi alanda olmak sizi daha çok heyecandırıyor?

Bir şarkıyı yapmaya karar verdiğimde benim için yeni bir macera başlıyor demektir. Bir şarkının kayıt yapılmış haline gelene kadarki her aşaması bana ayrı heyecan verir. Ama sanırım en yoğun duyguyu beste yapma anında yaşarım. Beste ânı evrenle bütünleştiğim ve tatlı bir huzur duygusunun içimi sardığı bir andır. Sonrasında eserin tamamen oluşması ve kayıt yapılıp albüm haline gelmesinin her evresinde ayrı bir mutluluk duyarım. Sonuna geldiğimde görevi tamamlamış olmanın huzuru ve üretme duygusunun hazzını yaşarım.

"Bir Demet İlahi" "Demet Nağme" "Demet'in Çocuk Şarkıları", "Bir Demet Anadolu" "Demet Nağme 2" "İki Yaka Bir Demet" (Türkçe ve Yunanca) "Demet'in Tangoları " adlı albümler çıkardınız. Bu çalışmalar nasıl gerçekleşti?

İnsanlar ismi ile müsemma derler. Ben de beste yapmaya başladığımdan beri hayattaki her tarzı kucaklayıcı duruşumun şarkılarımda da yansımasını gördüm. Okulda ana dalım Türk sanat müziği idi ama bize halk müziği ve batı müziği eğitimleri de verildi. Bestelerim öncelikli olarak başımın tacı olan sanat müziğiyle başladı. Lakin yavaş yavaş farklı tarzlarda da şarkılar yapmaya başladım. Önceleri farkında olmadan ürettiğim bu çeşitlilik zamanla misyonum oldu. Müzik evrenseldir ve ben de kendi çapımda evrensel müziğin ya da çoklu sanatın bir temsilcisiyim diyebilirim. Her albümde farklı bir tarz çıkartırken aslında bu durumun insanları şaşırttığını, ama ne yapmaya çalıştığımı zamanla anlayacaklarını biliyorum. Çeşitliliği ve çok renkliliği seviyorum.

Yeni çalışmanız "Demet'in Tangoları" albümü bizi geçmişin ruhuna götürüyor. Türk Müziği ezgileri ile renklenen bir çalışma. Bu albümden biraz bahseder misiniz?

Okuldaki ana dalım ve çocukluğumdan beri yüreğimdeki bir aşktır Türk sanat müziği. Değişik türlerde beste yapmayı sevsem de mutlaka arada sanat müziğine geçiş yapıyorum. Bu albümde dinleyicilerimize Türk sanat müziğini Tango tarzında çeşitlemelerle sunmak istedim. Tango batı kaynaklı bir müzik türü olmasına karşın Türk müziği ile çok güzel uyum sağlamıştır. Bu sebeple Demet'in Tangoları isimli sanat müziği Tango çeşitlemeleri albümümüzü zevkle hazırladım ve dinleyicilerimize sundum.

Bundan sonrasında üretime nasıl devam edeceksiniz?

Müzik yelpazemi renklendirmeye ve geliştirmeye devam edeceğim. Yeni projeler, yeni tarzlar, doğu ya da batı müziği ve elbette daima sanat müziği eserleri ile üretmeye devam etmeyi düşünüyorum.