ZEKİ GÜMÜŞ / zeki.gumus@aksam.com.tr
Troya’nın UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne girişinin 20.yıldönümü ve Avrupa’da Kültür Mirası Yılı ilan edilmesi nedeniyle Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve Kültür ve Turizm Bakanlığınca 2018 yılı ‘’TROYA YILI’’ ilan edildi. Troya’nın Anadolu’nun değeri olarak dünyaya tanıtılması için uluslararası ölçekte bir kültür ve turizm hamlesi başlatıldı. Türkiye, uluslararası işbirlikleri ve kültür, sanat, bilim ve spor etkinlikleriyle dünyanın buluştuğu bir merkez olacak.
“Dünyanın 2. güzel kenti Çanakkale diye başladı söze, Çanakkaleli rehberimiz Ali Tolga Işıldak. Peki 1. kent neresi diye sorduğumuzda “Işıldak bize “Dünyanın 1. güzel kenti de Çanakkale. Yani Çanakkale kendisiyle yarışıyor” diye cevap verdi. Güldük geçtik tabii ama Çanakkale’yi gezdikçe hakikaten Çanakkale’nin çok güzel bir kent olduğunu gördük. Kaçıncı güzel kent bilemeyiz belki ama her tarafı ayrı bir hazine olan bu kentimiz bugünlerde yerli ve yabancı turistlerin akınına uğruyor. Gelibolu, Lapseki, Troya, Gökçeada, Bozcaada, Asos, Conk Bayırı, Seddülbahir, Kilitbahir, Ezine daha birçok yer, Çanakkale’nin değerli hazineleri gez gez bitecek cinsten değil.
Çanakkale’de başta Conkbayırı ve şehitliklerin olduğu bölge ancak 2 günde gezilebilecek bir yer. Troya Yılı olması nedeniyle gittiğimiz Çanakkale’nin bu özelliklerini anlatalım, şehitliklere girersek işin içinden çıkmakta zorlanabiliriz ve sayfalarımız yetmez. Troia Çanakkale’ye 25 km uzaklıkta, kıyıdan 4.5 km içeride bir antik kent. Troya’da yaşam devam ederken buranın deniz kenarı olduğu söylenmektedir. Antik kent, 1996 yılında Milli Park olarak ilan edilmiş ve 1998 yılında da UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası listesine alınmıştır. Troia, MÖ.3000’den MS. 500’lere kadar yerleşimin olduğu bir kenttir. Gerçekleştirilen kazılarda burada 10 farklı kent katmanı ve 50’den fazla yapı evresi tespit edilmiştir. Troia’nın önemi, Homeros’un İlyada Destanı’nda anlattığı Troia Savaşı’na sahne olmasıdır. İlyada Destanı, Troia Savaşı efsanesinin küçük bir bölümünü kapsamaktadır. Ören yerindeki kalıntılar arasında; surlar, tapınak, bir giriş bölümü ile arkadaki ana odadan oluşan megaron tarzı yapı, kanalizasyon sistemine ait borular ve odeon gibi kamusal yapılar bulunmaktadır. Günümüzde kazılar Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi tarafından devam ettirilmektedir.
Troya Yılı münasebetiyle Troia Milli Parkı ve çevresinin turizm ve kültür altyapı ve donanımı da geliştirilmekte, Troia Müzesi’nin çok yakın bir zamanda Çanakkale Valisi Orhan Tavlı ve İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Dokuz’un gayretleriye açılacak olması bölge için ayrı bir kazanım olacaktır. Yurtiçinden ve yurtdışından bir çok Çanakkale’ye ait eserin getirilmesi için çalışmalar devam ediyor. Çanakkale’ye Troya için gitmişken Gökçeada ve Bozcaada’yı ziyaret edebilir veya Asos bölgesine ziyaret gerçekleştirebilirsiniz. Ezine’den Peynir, Çanakkale merkezden fırınlanmış peynir helvası yiyebilir veya hediyelik alabilirsiniz. Yemek için ise deniz ürünlerini tercih edebilirsiniz. Yeme içme ve konaklamaları Çanakkale merkezde yapabilirsiniz.
Artık Çanakkale’ye gitmek de çok kolay, özel havayolları şirketleri buraya Ankara, İstanbul, Konya, Gaziantep gibi şehirlerden seferler yapıyorlar. Çanakkale’nin ilginç özelliği daha var; havalimanı şehir içinde, otogarı şehir dışında olan bir kent. Yani uçakla giderseniz şehre ulaşımınız otobüsten daha kolay.