yeliz.coskun@aksam.com.tr
Başarıları yaşından büyük İrem’in… 15 senelik kariyerini, 30 altın madalyayla taçlandırdı. Henüz 23 yaşında, lakabı ise ‘altın avcısı’. Ülkemizin tekvandodaki en önemli değerlerinden olan İrem Yaman, olimpiyat yolundaki hazırlık sürecini ve kariyerini AKŞAM Cumartesi’ye anlattı.
Her alanda olduğu gibi spor camiasında da ilham veren insanlara çok imreniyorum. Çünkü ilham veren sporcular, başka ilham veren sporcuları doğuruyor ve hepsi, bir ülkenin spor kültürünü oluşturuyor. Buna verebileceğimiz son örnek ise 23 yaşındaki İrem Yaman. O, adını tarihe altın harflerle yazdırıyor. Türk kadınının neler yapabileceğini gösteren İrem, 2020 Tokyo’da altın madalyayı Türkiye’ye getirmeye kararlı. Antrenmanlar için Konya’da olan İrem ile altın madalya gururunu, 2020 Tokyo Olimpiyat hedefini ve kariyer hikayesini konuştuk...
EN BÜYÜK PAY BABAMIN
Bize biraz kendinden bahseder misin?
23 yaşındayım. Tekvando 8 yaşından beri hayatımın merkezinde. Profesyonel sporcu olmamda annemin etkisi büyük, beni cesaretlendiren ve teşvik eden kişi annem. Daha da önemlisi, babamı antrenörlüğümü yapmaya ikna eden kişi annem. Ben de bugüne kadar kazandığım başarılarla annemi mahcup etmediğime, babamın emeklerini boşa çıkarmadığıma inanıyorum. 15 senelik kariyerimde kazandığım 30 altın madalyaların her birinde de en büyük pay babamın. Şimdilik 1 dünya, 4 Avrupa, 2 Grand Prix, 1 Grand Slam şampiyonluğum var. Bundan sonraki hedefim önce 2019 yılında ikinci dünya şampiyonluğunu elde etmek, ardından 2020 Tokyo Olimpiyatları’nda tekvando branşında ülkemize altın madalya getiren ilk kadın sporcu olarak tarihe geçmek.
EKTİĞİMİ BİÇTİĞİM BİR YILDI
Bu yıl Avrupa şampiyonluğunu göğüsledin. Aynı zamanda arka arkaya Rusya ile Tayvan Grand Prix turnuvalarında altın madalya kazanarak hepimizi gururlandırdın. Bu sene senin için nasıl geçti?
2017 yılını tekvando tarihinin ilk Grand Slam turnuvasında altın madalyaya ulaşarak, tarihi bir başarıyla tamamlamıştım. Seneyi böylesine güzel bir zaferle kapatınca, yeni yıla karşı da çok büyük umutlar besliyor insan. Ama bu başarı bana aynı zamanda kariyerimde kritik bir kırılma anına geldiğimi hissettirdi. Çeyrek finalde; iki olimpiyat şampiyonluğu olan ve bu turnuvanın açık ara favorisi gösterilen İngiliz rakibimi yenmiştim. Bu da artık sene boyunca katılacağım her turnuvada ve olimpiyatlarda favori olduğum anlamına geliyordu. Seneyi, ülkemize 8 altın madalya getirerek kapatıyorum. Ve tüm bunları eğitimime ara vermeden yapabildim. 2018 yılını ektiğimi biçtiğim bir yıl olarak tanımlayabilirim.
ÇOCUKLARA İLHAM OLSUN
Dünya Tekvando Federasyonu tarafından Yılın Kadın Sporcusu ödülüne layık görüldün. Ödülü alırken heler hissettin?
Tarifi zor bir mutluluk çünkü kendi branşımda alabileceğim en üst düzey ödüldü bu. Benim için en önemlisi, bu ve benzeri ödüller kız çocuklarına ilham oluyor, onları hayatta istedikleri her şeyi başarabileceklerine dair cesaretlendiriyor.
2020 Tokyo Olimpiyatları’na hazırlık sürecin nasıl ilerliyor?
Yılın 350 günü Konya’da Milli Takım kampındayım. Kampta olmak fiziksel disiplinimi ve beslenme düzenimi sene boyu sürdürmemi sağlıyor. Tekvando mental gücün çok ön planda olduğu bir spor dalı. Zorlu bir hazırlık dönemi ama bildiğim bir şey varsa, o da; başarının tadı uğrunda ödediğiniz bedellerin büyüklüğüyle doğru orantılı.
Ben sadece altın avlamaya odaklanıyorum
Kariyerinde sana profesyonel olarak destek veren ekip var mı?
Yurtdışında elit sporcuların neredeyse tamamı iletişim, marka, kariyer planlamalarını yapan ekiplerle çalışıyorlar. Çünkü artık günümüzde rekabet öylesine arttı ki; başarılı bir sporcu olmanız iyi bir marka olmanız için gerekli ama yeterli değil. Ben Possible isimli bir ajans ile çalışıyorum. Zaten ülkemizde sporcu marka ve kariyer yönetimi işini kuran ilk ajans onlar. Hayatımın müsabakalar dışında kalan kısmını çok güvendiğim profesyonellere emanet edince, ben sadece altın avlamaya odaklanabiliyorum. Bu sene ulusal ve uluslararası platformlarda bu kadar ön plana çıkmam da, sportif başarım kadar bu ekip tarafında yapılan işlerin payı var.
HAYALLER GERÇEKLEŞİR
Bir kadın sporcu olarak dövüş sporu seçmiş olmanın zorluklarını yaşadın mı?
Bilimde, sanatta, iş hayatında hak ettiği noktaya gelebilmek için uğraşan kadınların yaşadığı zorlukların benzerlerini, sporcu kadınlar da yaşıyor. Ne yazık ki önyargılar hepimiz için var. Başarılı olsanız bile hak ettiğiniz takdiri yeterince göremiyorsunuz… Kadın sporcular olarak başarılarımızla hemcinslerimize umut kaynağı olmalıyız. Kız çocuklarına istedikleri her şeyi hayal edebileceklerini ve hayallerini gerçekleştirebileceklerini göstermeliyiz.