Barış, kardeşlik ve hoşgörü kenti Hatay’dan Künefe

8 bin yıllık bir geçmişe sahip olan Hatay, 13 medeniyete ev sahipliği yapmış, bu medeniyetlerin izlerini bugün de taşıyan bir ilimiz. Etnik kökeni, inancı farklı insanların bir arada, barış ve huzur içerisinde yaşadığı, camisi, havrası ve kilisesi yan yana, sözün özü insanların birlikte yaşama alışkanlığını, sevgi, saygı ve hoşgörü temelinde yaşam biçimine dönüştürdüğü kenttir Hatay… Romalı Tarihçi Macellinus, Hatay için “Dünyada hiçbir kent, ne toprakların bereketi ne de ticaretteki zenginliği bakımından bu kenti geçerdi” demiş. 

Binlerce yıllık bu tarihi zenginlik içerisinde yine çok zengin bir mutfak kültürü vardır. Bu zengin ve lezzetli mutfak, Türk, Arap ve Yörük lezzetlerinin harmanlandığı bir mutfaktır. ‘Tadında Türkiye’nin bu haftaki konuğu da, böylesine zengin ve ünü sınırları aşan bir mutfağın vazgeçilmezi, Hatay denildiğinde ilk akla gelen künefe… Künefe tel kadayıfından yapılan tatlıların kralıdır. Hataylılar için tepsideki altındır.

Tel kadayıf, tuzsuz peynir, tereyağı ve şerbetle ortaya çıkan harika bir lezzettir. Altın rengini alana kadar kızaran künefenin anavatanı Hatay olsa da artık dünyanın birçok yerinde şöhretinin tadını çıkarmaktadır. Tabiatın cömert, toprağın bereketli olduğu Hatay’da her köşe başında yer alan lezzet mekânlarında rahatlıkla ve bolca bulabileceğiniz künefe, sadece Türkiye’de değil dünyada da çok rağbet görüyor. Genellikle evlerde yapılmayan künefenin yanında eskiden şekersiz soğuk süt içilirmiş. Şimdilerdeyse kaymaklı, dondurmalı, cevizli, fıstıklı servis ediliyor. Hatay’a gidenlere tavsiyem sanayileşmemiş, doğal ve tarihi yöntemlerle, kömür ateşinde yapılan künefeyi tercih etmeleri.

Malzemeler