Antalya'nın bir festival sarayına ihtiyacı var

UYGAR TAYLAN

uygartaylan@gmail.com

Antalya 1-9 Eylül tarihleri arasında festival sezonunu Piyano Festivali’yle açıyor. Kendisi de bir piyanist olan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’le 19. Uluslararası Antalya Piyano Festivali öncesi görüştük.

Deniz, kum, güneş üçgeninin yanı sıra festivalleriyle de anılan Antalya, sezonu Uluslararası Piyano Festivali’yle açıyor. Bu yıl 1-9 Eylül tarihleri arasında 19.cusu gerçekleştirilecek festival yerli yabancı 285 müzisyene ev sahipliği yapıyor. Laura De Los Angeles, Dhafer Youssef, Ivan “Melon Lewis & The Cuban Swing Express, Kenan Tatlıcı ve Fahir Atakoğlu gibi birçok müzisyeni ağırlayacak festival ayrıca ünlü şef Gürer Aykal jüri başkanlığında Genç Yetenekler Piyano Yarışması’yla yetenekli gençlerimize de şans veriyor. Kendisi de bir piyanist olan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’le 19. Uluslararası Antalya Piyano Festivali’ni ve festivalin turizme olan katkısını konuştuk.

Piyano hayatınıza nasıl ne zaman girdi?

Lise yıllarındayken bir arkadaşım müzik odasında piyano çalınca müthiş özenmiş ve ailemden derhal bir piyano almalarını rica ederek piyanoya öyle başlamıştım. Özenmek gerekiyor. İnsanın hayatta hobileri ve yaşam tarzıyla ilgili, özellikle kültürel sanatsal meselelerde birilerine özenmesi gerekiyor. Antalya’ya dünyanın en önemli virtüözleri geliyor. Aileler hep çocuklarıyla, gençlerle birlikte salona geliyorlar. O konserleri izleyen çocuklarımız gün gelip onlar gibi olmak isteyecekler. Ve çocuklarımızı ne kadar müziğe çekersek kötü alışkanlıklardan ve dünyanın tehlikelerinden uzak tutmuş oluruz diye düşünüyoruz. Bu kapsamda kültür ve sanat, müzik, spor gerçekten bu işlerle ilgilenen çocuklarımız için çok önemli. 

Ailenizde de müzikle ilgilenenler var mı?

İki oğlum var, ikisi de iyi piyanist. Biri 8 diğeri 13 yaşında. Arada sırada beş el piyano çalıyoruz. Dört el onlar, ben de beşinci el olarak aralarına giriyorum. Hatta bir keresinde sosyal medyada paylaştık oldukça ilgi görmüştü. 

Siyaset ve sanat bir arada nasıl ilerliyor?

Bana göre sanat siyasetin üstünde olmalı. Sanatı ve sanatçıyı siyasetin her kesiminden insanlar benimsemeli, takdir etmeli ve sevmeli. Ama siz ne zaman sanatın içine siyaset sokarsanız o zaman bir kesim insanın, bir kesim toplumun sanatçısı haline geliyorsunuz ki bu bence sanata yapılacak en büyük ihanet. Sanatçılarımızın elbette ki görüşleri olabilir ama sahnede, sanat içinde siyasetin yapılması sanata zarar veriyor. 

Sanatçıların siyasetçilerin bir parçası olması kendi yaptıkları işe gölge düşürebiliyor.

KÜLTÜR VE SANATTAN VAZGEÇEMEYİZ

Peki sanata yakın bir belediye başkanının görev yaptığı şehre ne gibi bir faydaları dokunur?

Kültürel ve sanatsal etkinlikler bir toplumun kılcal damarlarıdır diyoruz. Şehirlerin bir ruhu olur. Şehirlerin ruhunu da işte bu kültürel sanatsal etkinlikler ve organizasyonlar pekiştirir. O yüzden bunların hepsini alt alta koyduğumuzda şehirlerin karakterinin oluşmasında çok önemli bir katkı sağlıyor. Kültür ve sanattan vazgeçemeyiz. Antalya’yı kültür ve sanatın başkenti yapmayı hedefliyoruz.

Müzik festivallerinin turizme nasıl bir katkısı oluyor? 

Müzik festivallerinin turizme çok ciddi katkıları var. Bir kere gelen her uluslararası sanatçı Antalya’dan fahri bir tanıtım elçisi olarak dönüyor. Çünkü Antalya’ya gelip beğenmeyen bir tek kişiye dahi rastlamadım bugüne kadar. Kendi ülkelerinde Antalya ile ilgili fevkalade olumlu kanaatleri paylaştıklarında onların medyasında da çok ciddi yer alıyor. Ayrıca gelen yabancı turistler için de Antalya’nın böylesine bir organizasyona ev sahipliği yapıyor olması onların gözünde Antalya’nın marka değeri anlamında çok önemli ve olumlu bir imaj oluşmasına neden oluyor.

Siyasetin yorgunluğundan arınmak istediğinizde neler dinlersiniz?

Vallahi ben dinlemiyorum, çalıyorum (gülüyor)

Neler çalıyorsunuz?

Kendimce Türk Halk Müziğin ve popüler müziğin eserlerini aranje etmeye çalışıyorum. Özellikle Türk Halk Müziği’ni caza uyarlayarak yorumlamak bana ayrı keyif veriyor. Kendi tadımda bir başka renk vermeye çalışıyorum. Tabii ki müzik dinlemek büyük bir keyif ama dinlemekten öte çalmak daha da büyük bir keyif.

Piyano festivali genç yetenekler için nasıl bir önem taşıyor?

Müthiş bir önem taşıyor. 18 gencimiz yarışacak. Düşünebiliyor musunuz? Şefliğini Gürer Aykal’ın yapacağı bir konserde de finale kalanlar çalacaklar. Ve yine Gürer Aykal hocamızın jüri başkanlığında yarışacaklar. Onların belki hayal bile edemeyecekleri bir konu bu. Onların müziğe imrenmesi, özenmesi bu anlamda çok büyük bir katkı sağlayacak. Ve ben çok iyi biliyorum ki o gençlerin içinden bugün bizim  piyano festivalimizi onurlandıran uluslararası ve ulusal sanatçılarımızın önüne geçme hevesi oluşacak ve inşallah onların önüne geçecekler.

Antalya yerli yabancı yüzlerce sanatçıya ev sahipliği yapıyor. Peki Antalya’nın ne zaman akustiği olan gerçek bir konser salonu olacak?

Antalya’nın aslında bir festival sarayına ihtiyacı var. Sadece bir konser salonuna değil. Dolayısıyla bununla ilgili proje çalışmalarımız devam ediyor. Hatta mülkiyet sorununu çözdüğümüzde Antalya’nın önemli bir merkezinde böyle bir festival sarayını inşallah 2019’dan sonra hizmet imkanımız olursa yapmayı planlıyoruz.