Orta Anadolu’da birçok yörede yapılan arabaşı çorbası, sosyal medyada en çok takip edilen ve merak edilen yemekler arasında yer alıyor. Türk mutfağının saklı kalmış lezzetlerinden olan bu çorba, diğer çorbalara nazaran daha farklı tüketiliyor. Sıcak çorba ile soğuk hamurun buluştuğu arabaşı çorbası; kavrulmuş un, acı biber, tavuk, kaz, hindi gibi kanatlı hayvan etiyle pişiriliyor. Arabaşının hamuru ise un, su ve tuzla hazırlanıyor. Kaynayan suyun içine atılan un, karıştırılarak bulamaç kıvamına getiriliyor. Daha sonra bir tepsiye dökülen hamur soğutuluyor. Soğuyan hamur, baklava dilimi şeklinde kesiliyor. Tüketilirken de kaşığa önce soğuk hamur ardından çorba alınıyor ve çiğnenmeden yutuluyor.

´Anneanne geleneği´

Tadıyla deneyenleri bağımlısı yapan arabaşı çorbası, Eskişehir’in Sivrihisar ilçesinde yaşayan kadın girişimci Sibel Fidan’ın geçim kaynağı oldu. Belediye Başkanı Hamid Yüzügüllü’nün desteğiyle açılan kurslara giderek kendini geliştiren Fidan, ev hanımlığını bırakıp iş kadını oldu. Küçük bir dükkân açan Fidan, burada arabaşı çorbası ve çeşitli yemekler yaparak ev ekonomisine katkıda bulunuyor. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Sibel Fidan, arabaşının tarihi bir yemek olduğunu söyledi. Fidan, ´Elim bu işe yatkındı burada doğup büyüdüm. Belediye başkanımız da bunu gördü ve yapabilirsiniz diyerek bize destek oldu. Bizde burayı açtık. Arabaşı çorbası anneannelerimizden, geçmişimizden geliyor. Çok faydalıdır özellikle kış günlerinde içilir. Soğuk algınlığına, gribal enfeksiyonlara iyi gelir. Kış gününde en çok bu çorbayı yapıyoruz´ diye konuştu.

´İlk defa deneyenler şaşırıyor, yutamıyor´

Arabaşını ilk defa deneyenlerin şaşırdığını aktaran Fidan, ´Un, su ve tuz karıştırılarak bir müddet pişiriliyor. Sonra tepsiye döküyoruz. Ardından dilinip et veya tavuk suyu ile içiliyor. İlk defa deneyenler şaşırıyorlar, yutmasını bilemiyorlar, arabaşını çiğneyerek yutmaya çalışıyorlar. Aslında çiğneyerek yutulmaz direk çorbayla beraber yutulur. Sonradan alışıp seviyorlar´ şeklinde konuştu.

´Ev ekonomisine epey katkısı oldu´

Arabaşı yaparak ev ekonomisine katkıda bulunduğunu ifade eden Sibel Fidan şunları söyledi: ´Önceden evimde oturuyordum, maddi olarak bir katkım yoktu. Belediye tarafından kurslar açılınca kurslarda kendimizi geliştirdik. Neden evimize katkımız olmasın diye düşündük. Hanımlarla bir yer açalım diye konuştuk ve açtık. Ev ekonomisine epey katkısı oldu. Dükkânı açmamın sebebi zaten ev ekonomisine katkıda bulunmaktı. Arabaşının lezzeti çok güzel. Tatmayan bilmiyor ama tattığı zaman da tekrar istiyor. Tatlı değil tuzlu bir tadı var. Tavuk suyu çorbamız ile lezzetli bir şekilde içiliyor.´