Yazarlar

Ufuk Ulutaş

Ufuk Ulutaş

Libya çıkmazı

Libya uzun bir süre önce lokal bir sorun olmaktan çıkıp bölgesel bir sorun olma hüviyetini kazandı. Ülkedeki meşru hükümet, BAE ve Mısır’ın desteğiyle bir darbe girişimine maruz kaldı. O andan itibaren Libya’da BAE ve Mısır destekli Hafter güçleri, birçok savaş suçuna imza attı. Uluslararası meşruiyetin anlamsızlaştırılmaya çalışıldığı çarpıcı örneklerden birisi Libya’daki Hafter serüveni.  

  Uluslararası hukuku ayaklar altına alarak, meşru hükümete karşı çatışan darbeci güçlere bölge ülkeleri ağır silah desteği verdi. Yetmedi, bizzat hava saldırıları yaptılar. Yetmedi, insansız hava araçlarını seferber ettiler. Yetmedi, özel güvenlik şirketlerinin paralı askerlerini Hafter’in hizmetine sundular. Sonuç; evdeki hesabın çarşıdakine uymaması

 *** 

Bütün bunlar yaşanırken bazı Avrupa ülkeleri Hafter’e meşruiyet verme yarışına girdi. Bu da yetmedi, BM Genel Sekreteri Hafter’in ayağına kadar gitti. Hem kendisinin hem de Özel Temsilcisinin tüm çabalarını boşa çıkaran Hafter, daha Genel Sekreter Libya’dayken Trablus’a saldırı başlattı. En son saldırılarında hedef aldıkları göçmen merkezinin de gösterdiği gibi, neredeyse uluslararası gözlem hatta bazı ülkelerce koruma altında savaş suçları işlemeye devam etti. Tabi bu esnada Hafter’in destekçileri silah anlaşmalarını hiçe sayıp, Javelin gibi gelişmiş teknolojileri Hafter’in emrine sundular.  

  Hafter’in kendi kişisel ihtiraslarının bazı ülkelerin bölgesel dizayn çabalarıyla uyuşması, Libya’daki hukuk ve meşruiyet garabetinin başlıca sebebi. Mısır’da eski rejimi tekrardan ayağa kaldıran statükocu ekibin Libya’daki piyonu Hafter. Hafter üzerinden Kaddafi’yi mumla aratacak bir rejim üretme gayretleri, ülkeyi tüm kurumlarıyla ikiye böldü, binlerce kişinin hayatına mal oldu, tüm bölgede halkların demokratik geçiş hayallerini suya düşüren sebeplerden oldu.  

  Uluslararası sistem ve kurumlar, meşruiyeti ve hukuku bu kadar ayaklar altına alan aktörlerden ve onların destekçilerinden hesap sorması için daha neyin gerçekleşmesini bekliyor?  

Ufuk Ulutaş Diğer Yazıları