Yazarlar

Ufuk Ulutaş

Ufuk Ulutaş

Irak’ın seçimi

Ufuk Ulutaş tüm yazıları

Irak’ta yakın dönem siyasi tarihin en önemli seçimlerinden birisi yapıldı. DEAŞ’ın ve DEAŞ’la mücadele adıyla yapılan operasyonların fiziki ve manevi olarak yıktığı Irak, seçim sonrasındaki dönemde gerçek bir toparlanmaya başlamak istiyor. Bu toparlanma sadece Irak için değil tüm bölge için önemli. Çünkü tüm bölgenin güçlü ve bölgeye her açıdan katkıda bulunabilecek bir Irak’a ihtiyacı var. Bunun gerçekleşebilmesi için hem Iraklıların hem de bölge ülkelerinin tek ve güçlü Irak’a yatırım yapmasına ihtiyaç var. 

Önce Maliki döneminin mirası ayrımcı politikalar, daha sonra DEAŞ’ın yıkımı ve en son olarak IKB’deki bağımsızlık referandumunun yarattığı sorunlar seçimleri daha da kritik hale soktu. Bu seçimde seçmenlere Irak’ın çoğulcu ve katılımcı bir Irak olacağına, DEAŞ sonrasında toparlanmanın ancak her kesimin destek vermesiyle gerçekleşebileceği ve Irak’ın toprak bütünlüğünün vazgeçilemez olduğu mesajı verilmeliydi. Seçmenlerin bu seçimlere rağbet göstermesinin tek yolu buydu. Zira tüm Iraklılar bir umut peşinde. Irak’ın geleceğine inanmak ve geleceği birlikte inşa etmek istiyorlar. Siyasetin buna müsaade eden bir denklemi kurması şart. Siyasi süreçlere katılımın bu beklentilerle doğrudan bağlantılı olduğu unutulmamalı. 

Seçimlerden önce Başbakan Abadi’nin iki dosya sebebiyle eli güçlüydü. Doğrudan bir silahlı gruba sahip olmaması sebebiyle ülkedeki reel gücü sorgulanan Abadi, önce DEAŞ’la mücadele performansı daha sonra da bağımsızlık referandumundaki kararlı tutumuyla kendisini oldukça tahkim etti. Seçimlere bu iki dosyanın rüzgarıyla girdiği söylenebilir. Daha önce olduğu gibi seçim esnasında da eski Başbakan Maliki’nin basıncı hissedildi. Maliki sahip olduğu nüfuzu siyasete çevirmeye gayret etti. Eski nüfuzu olmasa da Abadi’nin en ciddi rakiplerinden birisiydi. 

Bu seçimlerde en alışık olmadığımız isim ise Haşdi Şaabi’nin partisinin lideri Amiri idi. Önce devlet dışı bir aktör olarak Haşdi Şaabi’nin geleceği sorgulanıyordu. Daha sonra devletin şemsiyesine alındı. Ve nihayetinde seçimlere DEAŞ’la mücadelenin rüzgarını arkasına alan bir siyasi parti olarak girildi. Muhtemelen en fazla tartışılacak parti olmaya devam edecekler. Ve tabii ki yolsuzluk karşıtı söylemleriyle ciddi bir nümayiş başlatan ve momentum yakalayan Sadr da bu seçimlerin önde gelen isimlerindendi. 

Seçimlerin sonucundan bağımsız olarak Irak’taki siyasi saçaklanmaların gelecekteki tartışmaları bitirmeyeceği söylenebilir. Bir taraftan Iraklı Kürt partiler arasında rekabet çok sert geçecek. Sonuçlar kimseyi tatmin etmeyecek. Diğer taraftan ise Iraklı Şii ağırlıklı partiler arasındaki rekabet de siyasetin gidişatını şekillendirecek. 

Irak’ın yeniden yapılandırılması çabalarının en büyük destekçisi olan Türkiye tabii ki seçim sürecini atlatan, katılımcı ve çoğunlukçu bir Irak’a da büyük destek vermeye devam edecek. ABD’nin İran’la nükleer anlaşmadan çekilmesinin elbet Irak üzerinde de etkisi olacak. Bu yeni dönemde Bağdat ile Ankara ilişkileri mevcut durumda daha da derinleşebilir.

Ufuk Ulutaş Diğer Yazıları