Yazarlar

Ufuk Ulutaş

Ufuk Ulutaş

İnsanlar ve teröristler

Ufuk Ulutaş tüm yazıları

Irak sınırından gelen şehit haberine ciğerimizin yandığı bir günün ertesinde, güne Sri Lanka’dan gelen eş zamanlı terör saldırısı haberleriyle uyandık. Elbette ki ateş düştüğü yeri yakıyor; senelerdir PKK, FETÖ, DEAŞ, DHKP-C terörü sebebiyle kaybettiğimiz canlar karşısında uluslararası camiada yeterince duygu paydaşlığı yapılmadığını görüyoruz. Aynı şekilde terör saldırılarının nerede ve kime karşı yapıldığına bağlı olarak verilen tepkilerdeki farklılaşmayı da esefle takip ediyoruz. Sri Lanka da benzer duygu ve düşünceleri paylaşacak.  

Oysa geldiğimiz noktada terörle mücadelenin başlangıç noktası, insanlarla teröristler ve destekçileri arasında çizilecek net ve standart bir çizgi olmalı. Diğer bir deyişle dünyada farklı din, etnik köken ve mezheplere mensup olan hatta hiçbir dine mensup olmayan, etnik aidiyetini önemsemeyen veya kendisini herhangi bir inançla tanımlamayan insanlar var. Bunun karşısında da farklı ideoloji, din, etnik aidiyet ve hatta inançsızlık üzerine kurulu “inanışlarını” insanları ayırt etmeksizin ve vahşice hedef almak için kullanan teröristler ve çeşitli gündemler sebebiyle bu teröristlere destek verenler var.  

Bu ön kabul, terör saldırılarına karşı farklılaşan ve farklılaştıkça terörü besleyen tepkilerin insanileşmesi için olmazsa olmaz hükmündedir. Terör uzmanları terörizmin hayat damarlarının kesilmesi gayesiyle yine de ayrıntılı analizlerini yapsınlar. Fakat başta siyasiler olmak üzere diğer herkesin, terörün özünde tek bir olgu olduğunu ve hedefinin din, etnik köken ya da ideoloji ayırt etmeksizin tüm insanlık olduğunu vurgulaması lazım.  

Sağduyuyla düşünen herkes, örneğin Sri Lanka’da kiliselere yönelik terör saldırılarıyla, Yeni Zelanda’da camilere yönelik saldırıların ya da PKK ve türevlerinin Türkiye’ye yönelik saldırılarının arasında esasında fark olmadığını görür. Birbirinden esinlenen, birbirini besleyen, birbirini var eden, birbirini yönlendiren, birbirini tatmin eden terör örgütleri tabelalarından bağımsız olarak aynı amaca hizmet etmekte ve aynı şiddette mücadeleyi gerektirmekte.  

Terörden canı çok yanmış ve terörle mücadeleyi kapsamlı olarak sürdüren Türkiye, terörün tanımının standardize edilmesi ve mücadele sorumluluğunun paylaşılması adına öncü ülke olmaya devam etmekle yükümlü. Dünyanın herhangi bir yerinde gerçekleşen terör saldırısına karşı Türkiye’de her seviyeden ortaya koyulan güçlü empati, maalesef uluslararası camiada eşine nadir rastlanır türden. Birçok terör örgütüyle aktif olarak mücadele ederken Yeni Zelanda’daki camiye de Sri Lanka’daki kiliseye de aynı şekilde üzülmek, insanlarla teröristler arasında başka mülahaza gözetmeden yapılması gereken net ayrımın doğal bir sonucudur.

Ufuk Ulutaş Diğer Yazıları