Yazarlar

Ufuk Ulutaş

Ufuk Ulutaş

Esed'in sınır tanımazlığının sınırı

Ufuk Ulutaş tüm yazıları

İdlib meselesi uluslararası camianın ikiyüzlülüğünü açık eder cinsten. Uluslararası camianın yüzüstü bıraktığı Suriye’de muhalifler ve milyonlarca Suriyeli sivil İdlib’e sıkışmış durumda. Bu insanlara Rusya, Esed ve İran üçlüsünün bombardımanında ölmek dışında çok fazla bir alternatif bırakılmış değil. Uluslararası gündeme sadece mülteci meselesi bağlamında gündeme geliyorlar. İdlib’i küresel ya da bölgesel rakiplerine karşı skor elde etme amacıyla kullanan aktörler var. Fakat İdlib’de her gün toplama kampı hayatı yaşayan ya da ölen insanlar kimseyi ilgilendirmiyor. Türkiye haricinde hiçbir aktör insan yaşamıyla, ateşkesin korunmasıyla ya da siyasi çözümle ilgilenmiyor. 

Sorunun kaynağı elbette şimdiye kadar katliamlarına hep açık çek alan Esed rejimi oldu. Suriye meselesinin nihai çözümü olarak, son bireye kadar tüm muhalifleri aileleriyle birlikte öldürmekte görüyor. Bu Dera’da teslim olan muhaliflerin bir kısmının kaderi oldu. Benzerini günlük olarak İdlib yaşıyor. Siyasi çözüm, ateşkes, radikallerle mücadele rejimin ilgi alanına girmiyor. Aksine ülkedeki radikalleşmenin kaynağı rejimin ta kendisi. İran destekli milislerle birlikte Suriye’de on yıllar sürecek radikalleşmeyi ürettiler şimdi de derinleştiriyorlar. 

İran Süleymani’nin intikamını, gücünün yettiği Suriyelilerden çıkarıyor. Irak’taki tıkanıklığı Suriye’de aşmaya çalışıyor. İdlib’de “karizma kurtarma” gayretinde. Milislerindeki Suriyelilere karşı gayri insani nefreti açıklamanın kolay bir yolu yok. Ele geçirdikleri köylerde DEAŞ vari barbarlıklara devam ediyorlar. 

Rusya ise hem Soçi-Astana süreçlerinin altını oyuyor hem de Suriye sahasında rakibi İran’a alan açıyor. İdlib ve çevresini İran’ın radikal milislerine ve onların güdümündeki Esed şebbihalarına terk ediyor. Şapkayı önlerine koyup bu işin kendileri için maliyet-fayda analizini iyi yapmalılar. Mülteciler üzerinden Türkiye ve Batı’ya baskı kurmanın sınırına ulaştılar. Rejime verdikleri açık çekin kendileri için ne kadar sürdürülebilir olduğunu iyi analiz etmeliler zira mevcut askeri hareketliliğin de gösterdiği gibi rejimin sınır tanımazlığı Türkiye duvarına çarpmak üzere.

Ufuk Ulutaş Diğer Yazıları