Yazarlar

Ufuk Ulutaş

Ufuk Ulutaş

Dünya DEAŞ’la mücadelede nerede?

Ufuk Ulutaş tüm yazıları

Suriye’de Rakka, Irak’ta ise Musul sonrası DEAŞ’la mücadelenin önemli bir kısmının tamamlandığı fikri yaygınlaştı. Rakka ve Musul sonrasında DEAŞ’ın saha hakimiyetinin erdiğini, operasyonel kabiliyetinin düştüğünü ve dünya gündeminden düştüğünü teslim edelim. Yine de DEAŞ’la ya da türevleriyle mücadelenin henüz bitmediğini ve bu performansla gidilirse kolay da bitmeyeceğini not edelim. 

Türkiye defalarca DEAŞ’la mücadelenin akıbetini, DEAŞ’la nasıl mücadele edildiğinin şekillendireceğini söyledi. Bu iddiasının temelini ise DEAŞ’ı bölgede var eden sebepler teşkil etti. İç savaşlar, zayıf veya başarısız devletler, artan mezhepçilik, dış müdahaleler, ideolojik bağnazlık, etnik gerilimler ve varlıklarını güçlendiren terör örgütleri… DEAŞ’ın DEAŞ olmasında bu olguların hepsinin doğrudan payı var. DEAŞ bir taraftan organik diğer taraftan da suni yollarla büyüdü, güçlendi ve global bir olguya dönüştü. Yani yukarıda sıralanan olgular DEAŞ’ı güçlendirirken aynı zamanda suni birtakım müdahalelerle de DEAŞ’a alan açıldı. Örneğin Esed rejimi DEAŞ’ın bu denli büyümesinin en büyük sebebidir ve bunu sadece ürettiği iç savaş ortamıyla değil aynı zamanda düşmanlarına karşı kullandığı DEAŞ’a uzun süre dokunmayarak hatta alan açarak yaptı. Diğerleri DEAŞ üzerinden diğer muhalif grupları hedef aldı, saldırılarını meşrulaştırdı. Diğer bazıları DEAŞ’ı global cadı avları için meşrulaştırma aracı olarak kullandı. Kimisi de patolojik İslam karşıtı siyasi görüşlerini ve ideolojilerini, DEAŞ maskesiyle etrafa saçtı.  

DEAŞ ve türevleriyle mücadelenin hiç de kolay olmamasını, şimdiye kadar DEAŞ’ı var eden olgularla yeterince yüzleşilmemesiyle açıklayabiliriz. Bir taraftan iç savaşlar devam ediyor, devletler zayıflıklarını koruyor, etnik ve mezhepsel ayrımcılık tedavülde, dış müdahaleler bölgeyi şekillendiriyor ve ideolojik bağnazlık bölgenin her yerinde görülüyor. Diğer taraftan ise DEAŞ’ı suni yollarla güçlendiren aktörler kontrolü ele geçirdikçe sanki DEAŞ’ın bu denli büyümesinin asıl sebebi kendileri değilmişçesine askeri ilerlemeleri mutlak galibiyet olarak pazarlıyorlar.  

DEAŞ hızlıca gündemimize geldiği gibi hızlıca da gündemden düştü. Bunun temel sebebi yükselmesine sebep olan ve yukarıda anlatılan suni müdahalelerdir. Diğer bir deyişle suni müdahaleler azalınca DEAŞ hızlıca gündemden düştü ama organik sebepler yerli yerinde durduğu için DEAŞ farklı form ve kapasitelerde var olmaya devam ediyor. Güvenlik güçlerine saldırıyor, ülke değiştiriyor, adam kaçırıyor, sahrada yoğunlaşıyor. Kısaca selefleri gibi bir sonraki zayıf noktanın çıkmasını kimi zaman sessizce bekliyor. 

ABD Başkanı Trump’ın Rakka sonrası misyonun bittiğini düşünmesi ya da hâlâ Washington DC’de kimilerinin ısrarla PKK-YPG ile çalışmaya devam etmeyi istemesi gibi örnekler, DEAŞ’la nasıl mücadele edilebileceğinin henüz tam olarak anlaşılmadığını gösteriyor.  

DEAŞ’la yıkarak değil, inşa ederek; sadece askeri metotlarla değil, askeri-siyasi metotların karışımıyla mücadele edebilirsiniz. Başarı hikayesi mi arıyorsunuz? Türkiye’nin DEAŞ’la mücadelesine bakın…

Ufuk Ulutaş Diğer Yazıları