Yazarlar

Ufuk Ulutaş

Ufuk Ulutaş

Doğu Akdeniz'de çözümsüzlük

Ufuk Ulutaş tüm yazıları

Doğu Akdeniz Türkiye’nin deyimiyle bir barış havzasına dönüşebilir. Fakat şimdiye kadar oldubittilerle yol yürüyen devletler ve uzantıları bu kritik bölgeyi bir anlaşmazlık havzasına dönüştürmeyi tercih etti. Bölgede en fazla söz sahibi olması gereken Türkiye’yi dahil etmeden varılan siyasi içerikli mutabakatlar, anlaşmazlıklara çözüm üretmediği gibi söz konusu grubu tatmin edecek bir denklem de oluşturamadı.  

Bölgeden ve enerji ekonomisinden anlayan herkes biliyor ve söylüyor ki mevcut şartlar altında Türkiye’nin dahil edilmediği veya rıza göstermediği bir proje ekonomik değil, sürdürülebilir değil, gerçekleştirilebilir değil. Siyasi söylemler, uluslararası baskılar ve oldubittiler bu gerçeklikleri değiştiremez. Hal böyleyken yapılmaya gayret edilen, Türkiye üzerindeki siyasi baskıları artırarak Türkiye’nin haklarının bir kısmından feragat ettiği bir denklemi Türkiye’ye kabul ettirmek. Uzun bir süredir bu deneniyor. Bu çabaların sonuç getirmediğinin anlaşıldığı noktada Türkiye’yle anlamlı bir diyalog başlayabilir; fakat çözümsüzlüğü metot kabul eden söz konusu ülkeler kendileriyle birlikte Doğu Akdeniz’i de tıkamış vaziyetteler. 

Avrupa Birliği şu sıralarda Birlik içi dayanışma mantığıyla Rum Kesimi’nin hukuksuzluğunun arkasında duruyor. Kıbrıs sorunu çözümlenmeden Rum Kesimi’ni üye kabul ederek hem sorunun hem de Doğu Akdeniz’deki hukuksuzluğun bir parçası yaptılar kendilerini. En baştaki yanlış kararları, her gün Kıbrıs ve Doğu Akdeniz dolayısıyla Türkiye konusunda yeni yanlış kararlara sürüklüyor Birliği.  

Doğu Akdeniz’de şimdiye kadar çözüm getirmeyen yaklaşımlarında Libya da son zamanlardan giderek artan bir şekilde araçsallaştırıyor. Doğu Akdeniz’de Türkiye üzerinde ekstra bir baskı unsuru olarak savaş ağası Hafter’in darbesini silah ambargosunu delerek destekleyen AB ülkeleri var. Tarihi tekerrür ettiriyorlar adeta. Rum Kesimi’ndeki darbe ve kurulan Türk düşmanı cuntaya vaktinde ses çıkarmayanlar şimdi de Libya’da meşruiyetin karşısında Hafter cuntasına hayat üflemeye çalışıyor. 

Umulur ki rasyonalite ideolojiye karşı kazansın. Doğu Akdeniz çözümsüzlüğe sürüklenmesin. Bunun yolu Türkiye’yle adil koşullarda ve Türkiye’nin haklarına saygı duyarak diyalog kurmaktan geçiyor. 

Ufuk Ulutaş Diğer Yazıları