Yazarlar

Bölünmeyelim, kutuplaşmayalım, ayrışmayalım, bir olalım, iri olalım, diri olalım, hep birlikte Türkiye olalım. 

Nasıl? 

İnançlarımız farklı, düşüncelerimiz ayrı, yaşam tarzlarımız benzemiyor, her meselede farklı yerlerde duruyoruz, her meseleye farklı yerlerden bakıyoruz. 

Peki hangi tarafta olursak olalım hepimizi kuşatan bir ortak duygu yok mu? 

Yani bizi bir arada tutacak olan nedir? 

Hedef birliği... 

Adı? 

Tam bağımsız Türkiye ideali...  

Kutuplaşmaya, bölünmeye, parçalanmaya, ayrışmaya karşı ilaç budur. Bakın etrafınıza, “Türkiye kazandığında sevinen, kaybettiğinde üzülen” kim varsa bu büyük birliğe dahildir. Kendisini nasıl tanımlarsa tanımlasın, görüşü, yaşam tarzı, düşüncesi her ne olursa olsun. 

Hainleri, kadrolu ajanları, terör ve uzantılarını,”yeminli Türkiye düşmanlarını” atın bir kenara... Bunları konuştukça çoğaltır, yok saydıkça yok ederiz. Gücümüzü, enerjimizi, mesaimizi bu “niteliksiz azınlığa” harcamaya değmez. Asıl iş  “nitelikli çoğunluğun” aynı hedefe kol kola yürüyebilmesini sağlamak. 

Bunun için sermaye hazır. 

Nedir? 

Zeka ve emek...  

Başka hiçbir şeye ihtiyaç yok. 

Yol açık, yöntem belli. 

Nasıl? 

Eğitim ve istihdamda “adil şartlarda yarışabilme imkanını” alabildiğine genişleterek. “Okudukça cahilleştiren, çalıştıkça fakirleştiren” ithal tezgahları dağıtarak. Yabancı efendilerinin adına o tezgahların başında nöbet bekleyen sözde yerli işbirlikçilerin maskelerini yırtarak. 

İyinin, doğrunun, faydalının “daha çok kazandığı”, kötünün, yıkıcının “tutunamadığı” bir rekabet ortamı kurarak. 

Yalanların karşısına gerçeklerle çıkarak. İçimizin en derinindeki “niyetlerimizi” düzelterek. 

“Bölenin düşman, birleştirenin dost” olduğunu fark ederek. 

Nice zaman sonra yeniden dik durabilmenin, kendi kararlarımızla başarmanın, yerlisini-millisini üretmenin sadece sahada değil masada da kazanmanın yani “egemen bir devlet olmanın” tadını almaya başladık. 

Tarih bize bir “adres” gösteriyor. 

Burası, kısır ideolojik çekişmelerin, kişisel nefret üzerine kurulu siyasetlerin, eski zamanlara ait kalıpların, tanımların, önümüze gündem diye konulan tenekeden tayyare tartışmaların ötesinde bir yer. 

Neresi o adres? 

Tam bağımsız Türkiye”... 

Nerede? 

Yakın çok yakın...

Serkan Fıçıcı Diğer Yazıları