Yazarlar

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) büyük bir başarıya imza attı. 11 Mayıs 2013 yılında yaşanan Reyhanlı katliamının planlayıcısı Yusuf Nazik’in Lazkiye’de tereyağından kıl çeker gibi yakalanarak, Türkiye’ye getirilip, adaletin önüne çıkartılması son yılların eşine az rastlanır bir dış operasyonu olarak tarihe işlenmiştir. 

MİT’in bu operasyonu, uluslararası düzeyde son yıllarda pek tanık olunmamış son derece önemli bir istihbarat dış operasyonudur. Rusya destekli Esed’in kalbinden, Suriye gizli servisi tarafından sıkı korunan, Rusya’nın güvenlik çemberi oluşturduğu bir yerden bir zanlıyı ele geçirmek, filmlere konu olacak, istihbarat eğitimlerinde ders olarak işlenecek bir operasyon olarak alkışlanmalıdır. Emeği geçenleri gönülden tebrik ediyoruz. 

Bu büyük operasyonun birçok açıdan verdiği mesajların ve taşıdığı anlamların sıralanması gerekir. Buna göre bu operasyon; 

-Her şeyden önce MİT açısından yeni bir dönemin başladığının tüm dünyaya duyusudur.  

-Türkiye’nin dışarıdan yönlendirilen, kontrol edilen bir ülke olmadığının sözle değil, eylemle bir kez daha ispatlanmasıdır. 

-Türkiye’nin Türkiye’den yönetilme kararlılığının kurumsallaşma sürecine girdiğinin ilanıdır. 

-Diğer kurumlarda olduğu gibi MİT’in millileşme mücadelesinde vardığı başarılı noktanın göstergesidir. 

-Devlet kurumları arasında geçmişte yaşanan çatışma atmosferinin sonlanmasının, yerli ve milli karakterlerinin güçlenerek, ülke ve millet çıkarını her şeyin üstünde gören bir çizgiye eriştiklerinin kanıtıdır.  

-Reyhanlı saldırısı ve MİT TIR’ları kumpası üzerinden FETÖ eliyle MİT’in yıpratılma çabalarına karşı, verilmiş en çarpıcı cevaptır. 

-Bu cevabın derinleşmesiyle FETÖ kumpaslarının, Suriye istihbarat örgütü ve bu örgütün kontrol ettiği terör unsurlarıyla ilişkisinin aydınlanacağı bir hamledir. 

-Özellikle 15 Temmuz sonrası FETÖ ihanet şebekesinden arındıkça, güçlenen kurumlarımızın neler yapabileceğinin çarpıcı bir örneğidir.  

-Bizzat Başkan Erdoğan tarafından hassasiyet gösterilerek, Genelkurmay, Emniyet, Jandarma ve MİT’ten oluşan istihbarat teşkilatlarının yapılarının, kabiliyetlerinin  bütünleştirilerek, Milli İstihbarat Koordinasyon Kurulu’nda toplanmasının ne denli isabetli bir karar olduğunun delilidir. 

-Böylece geçmişin birbirlerinden istihbarat kaçıran, dış bağlantılarını iç bütünleşmenin önüne koyan, FETÖ ihanet şebekesinin içinde kümelendiği ve diğer dış istihbarat servislerinin etkilerine açık kalan bu kurumların gerçek kimliğiyle, milli karakteriyle buluştuğunda neler yapabileceğinin ispatıdır. 

-MİT’in ne denli gelişmiş teknikler ve araçlar kullanabilir bir noktaya geldiğinin, hiçbir dış muadil teşkilattan yardım almadan, kurduğu güçlü ve etkin yerel ağının ve buna bağlı unsurlarının kullanımıyla tamamen milli bir hamleyle, hangi zorlukları yenebileceğinin göstergesidir.  

-Bu kapsamda MİT’in bundan sonra benzer operasyonlar gerçekleştirerek, Türkiye’nin istiklal yürüyüşüne büyük katkı sunmaya devam edeceğinin duyurusudur.  

-MİT’in vatansever kadrolarının elinde bu ülke için, Türk Milleti için neleri başarabileceğinin inancı, direnci, kararlılığının dosta, düşmana ilanıdır. 

-ESED’in gerçek kimliğinin, kirli ve karanlık dünyasının, zalimliğinin, insanlığa karşı suça bulaşmışlığının bir kez daha anlaşılmasıdır. 

-Suriye’de Türkiye’nin tüm terör unsurlarına hiçbirini diğerinden ayırmayarak, en sahici ve en samimi ülke olarak verdiği mücadelenin yeni bir hamlesidir. 

Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu Diğer Yazıları