Yazarlar

Türkiye’nin Libya’ya olan askeri yardım konusunu tartışmaya devam ediyoruz. Meselenin özünü çarpıtmak isteyenlerin çabalarıyla cebelleşiyoruz. Muhalefet edilmemesi gereken bir konudan zıtlıklar, karşıtlıklar üretmeye çalışanların Türkiye’ye iyilik yapmadıkları çok açık. Bu nasıl bir ruh halidir? Bu nasıl bir yaklaşımdır? Gerçekten üzüntü verici. 

Oysa mesele o kadar açık ki, Türkiye Doğu Akdeniz’eki haklarına sahip çıkmak istiyor. Aynı zamanda KKTC’nin haklarını koruyup kollamak istiyor. Kimsenin hakkında hukukunda, suyunda, toprağında gözü olmadan, sömürgecilerin azgınlıklarına karşı hukukunu, hakkını sonuna kadar savunmak istiyor. Bunu da epeydir hakkıyla yapıyor. Sondaj gemileri ve sismik arama gemileri Türk Donanması’nın korumasında Türkiye’nin ve KKTC’nin hükümranlık alanlarında faaliyetlerini sürdürüyor. Bu faaliyetlerden rahatsız olan sömürgeci güçler ve taşeronları Türkiye’yi Antalya Körfezi’ne sıkıştıramamanın sancısıyla kıvranıyor. 

Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’yle (GKRY) telaş içinde küresel güçlerin kapısında. Türkiye’ye ve KKTC’ ye hayat hakkı vermemenin çabasında. Türkiye’nin Libya ile yaptığı deniz yetki alanlarının anlaşmasıyla telaşları tavan yapmış durumda.  Bu anlaşmadan sonra bir de Libya ile askeri anlaşma imzalanınca soluğu bozguncu Hafter’in yanında aldılar. Amaçları Libya ile yapılan deniz yetki alanları anlaşmasını ortadan kaldırmak. ABD ve AB nezdinde de aynı çabayı sergilediler. 

Ne yaparsa yapsınlar Türkiye kararlılığından asla geri adım atmayacak. Göz göre göre haklarının çiğnemesine boyun eğmeyecek. Bu arada; içimizdeki bazı muhaliflerin Türkiye’nin bu çabalarını sömürgeci olarak nitelenmesi tam bir zihin karartması, tam bir hedef şaşırtmak, tam kara propaganda örneği.  

Türkiye’nin Mavi Vatanı’na sahip çıkmasına dudak bükenler, kayıtsız kalanların varlığı da bir başka sorunlu durum. 

Türkiye; 462.000 km2 alana sahip olan tüm Mavi Vatanı’nda kararlılığını göstermeye devam edecek. Karadeniz, Akdeniz ve Ege’deki; karasuları, kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölgeden oluşan tüm deniz yetki alanlarımızı, hükümranlık sınırlarımızı ifade eden Mavi Vatan, istiklalimizin ayrılmaz parçasıdır. Bunu herkesin çok iyi kavraması gerekir.  Ve yine bilinmelidir ki; Mavi Vatanımızı Korumak Türkiye sevdalılarının yeminidir. 

Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu Diğer Yazıları