Yazarlar

Prof. Dr. Cevdet Erdöl

Prof. Dr. Cevdet Erdöl

Tütün ile mücadelede yeni öneriler!

Sigara ellerimizle yakıp, dudaklarımızla öpüp, ciğerlerimize çektiğimiz, oradan da tüm dünyaya üflediğimiz bir zehir bulutudur... Bu zehir bulutu öyle bir etki alanına sahiptir ki, yazmakla ifade edemez, anlatmakla bitiremeyiz. Bu melanetle mücadele etmediğimiz, etki alanları ile ifşa etmediğimiz sürece vaziyetin vahametini kavramamız kesinlikle mümkün olmayacaktır. 

Sigara ile ilgili genellikle insan sağlığına verdiği zararlar dillendirilir ama yalnızca insan sağlığına zarar vermekle kalmadığını biliyoruz. 

DSÖ’nün yaptığı bir açıklamaya göre sigara ve tütün ürünlerini kullananların dünya ekonomisine toplam maliyeti 1 trilyon avroya yakın. Bu rakama sigaraya ödenen paranın yanında haklı olarak tedavi masrafları ve iş kayıpları da dahil edilmiştir. 

Aynı zamanda tütün kullanımı bununla da kalmayıp doğrudan 2.600.000 ton karbondioksit ve yaklaşık 5.200.000 ton metan emisyonuna yol açarak havamızı da kirletmektedir. 

Dünyada her yıl yaklaşık 5-6 trilyon adet sigara üretiliyor ve dolayısıyla tüketiliyor. Bu sigaraların izmaritleri, toprağa ve su yollarına sızabilen ve onlarla temas eden canlı organizmalara zarar verebilecek toksinlerle doludur. Özellikle içme suyu kaynaklarına ve denizlere atılan çöplerin yüzde 73’ünü bu izmaritler oluşturuyor. 

Orman, konut, işyeri, araç vs. yangınlarının büyük çoğunluğu da sigara kaynaklı olup, her yıl dünya genelinde 17 bin insan ve sayısız canlı sigara yüzünden meydana gelen yangınlar sonucu hayatını kaybetmektedir. Ayrıca küresel anlamda sigara kaynaklı yangınlar yılda 27 milyar doları aşkın mali zarara sebep olmaktadır. 

Küresel terör finansmanıyla yakın ilişkisi de ayrıca işin cabası! 

Evet sevgili okurlarım; saymakla bitiremeyiz demiştim ve bitmeyecek de! Peki ne yapacağız da bu melanetin etkilerini minimize edebileceğiz? 

“Dumansız Hava Sahası” yasasının etkin bir şekilde uygulanmasının yanı sıra tütün endüstrisinin son yıllarda geliştirdiği yeni argümanlara karşı da harekete geçilmelidir. 

Bu kapsamda bazı yeni önerilerim ise şunlardır: 

ABD ve gelişmiş ülkelerde olduğu gibi hukuk sistemimize sigaranın maliyetini üretenin, satanın, kullananın üstlenmesi yönünde yeni önlemler dahil edilmelidir.

Satın alma gücü paritesine göre Türkiye sigara fiyatında 37 Avrupa ülkesi içinde en ucuz ülke konumundadır. Etkin bir vergi artışı politikasıyla, sigaranın sağlık sistemi ve ekosistemimize zararlarını da maliyet fiyatına ekleyerek çocuklarımızı, gençlerimizi ve ekosistemimizi bu zehrin ağından koruyabiliriz.

Aynı şekilde tiryakilerin SGK primleri içmeyenlere oranla daha yüksek olmalıdır. Sigara kullanmayan insanımız sigara içenlerin ekonomimize, sağlık sistemimize yüklediği ilave riskleri sırtlamak zorunda değildir.

Ayrıca sigaradan zarar gören vatandaşlarımıza sigara şirketlerine yönelik dava açabilmenin önü açılmalıdır. Bunun önündeki en büyük engel olan Tahkim Yasası’nın tekrar gözden geçirilmesi gerekmektedir.

Dumansız Hava Sahası ve tütün ürünleri ile mücadelede uygulamada olan kanun, yönetmelik vs. etkin bir şekilde uygulanmalı. Uygulayıcıları da denetleyen bir sistem geliştirilmelidir.

Sigara bırakmayı teşvik edecek çalışmalara (TOKİ evi, işe giriş kolaylığı, evlenme yardımı vs) ağırlık verilmelidir.

Tütün bağımlılığı ile mücadelede doktorlarımıza, öğretmenlerimize, din adamlarımıza çok önemli sorumluluklar düşmektedir. Toplumu yönlendiren, rol model olan, lafı dinlenen herkes sigaranın zararlarını daha fazla dillendirmelidir.

Tütün tüm zararları düşünülerek ele alındığında ne cebimizde ne ciğerimizde ne de hayatımızda bir yer bulamayacaktır. 

Ez cümle; tütün içmediysen başlama, başladıysan bırak, bıraktıysan bıraktır! 

Sağlık ve afiyet içinde kalınız. 

Prof. Dr. Cevdet Erdöl Diğer Yazıları