Yazarlar

Prof. Dr. Cevdet Erdöl

Prof. Dr. Cevdet Erdöl

Sahi niçin birleşmişti bu milletler! 

Kâinatta var olan her şey için gerekli olan bir prensip vardır. Ona en sade deyişle “denge” diyoruz. Var olan her şey bir denge üzerinde durmak zorundadır. Dengesini kaybeden her şey varlığını da kaybetmeye mahkûmdur. 

Denge demişken; malum yaşadığımız dünyanın da güvelik açısından bir dengesi vardır ve bu dengeye yön verenler, veto erkini de elinde bulunduran Birleşmiş Milletler’in (BM) beş daimî üyesidir. Bu beş daimî üyeli (ABD, Rusya, Fransa, Çin, İngiltere) BM; adalet ve güvenliği, ekonomik kalkınma ve sosyal eşitliği dünyanın bütün ülkelerinde sağlamayı amaç edinmiş küresel bir kuruluştur. Esasen bu tanım da beş daimî üyenin belirlediği bir prensiptir. Gelinen aşamada maalesef bu ifadeler teoride kalmış ve bir prensipten öteye gidememiştir. BM’nin kuruldu kurulalı bu tanım ekseninde hareket ettiği pek görülmemiştir. 

Olması gereken ve beklenenin aksine BM’nin daimî üyeleri çok başka maksatlar etrafında gayretkeştirler. Ciddi mesailerinin en önemli kısmını silah sanayisi ve bunların dünyaya pazarlanması teşkil etmektedir. Adalet, güvenlik, ekonomik kalkınma ve sosyal eşitlik onlar için sadece süslü birer söylenceden ibarettir. 

Bu söylediklerim sakın sloganvari ifadeler olarak anlaşılmasın. 

Stokholm Uluslararası Barış Araştırma Enstitüsü’nün (SIPRI) dünya ülkelerinin 2016 yılındaki askeri harcama oranlarını açıkladığı rapora göre 2016’da dünya genelinde savaş ekonomisine aktarılan para; 1 trilyon 686 milyar dolardır. Bu paranın yüzde 70’i BM Güvenlik Konseyi daimî üyelerinin kasasına akmıştır. Rakamlar BM Daimî üyelerinin stratejilerini kan ve gözyaşı üzerine şekillendirdiğini çok açık bir şekilde göstermektedir. 

Öte yandan madalyonun diğer yüzü, bir insani trajedi boyutundadır. BM’ye bağlı Gıda ve Tarım Örgütü’nün raporuna göre yeryüzünde yaklaşık bir milyar insan açlık ve susuzluk çekmektedir. Yani her dokuz insandan biri aç ve her dört saniyede bir kişi açlıktan ölmektedir. 

Açlıkla savaşan sivil toplum kuruluşu The Borgen Project, dünyada aç insan kalmamasının maliyetinin yıllık sadece 30 milyar dolar olduğunu açıklamıştır. 

Evet sadece 30 milyar dolar. 

Ne hazindir ki militarizmden kasasını dolduran BM’nin beşlisi ve küresel güçler bu trajedi karşısında sadece üç maymunu oynamayı seçmiştir. 

Bu adaletsiz, haksız realite dünyanın dengesini, geleceğini adaletten uzak, herkesin kendi çıkarlarını gözettiği, zayıf olanların her şartta ezildiği, kan ve gözyaşının teşvik edildiği ve bu çirkin ahlakın yaygın olarak yaşandığı bir belirsizliğe sürüklemektedir. 

Yukarıda belirttiğim rakamsal gerçekler milyonlarca insanın en temel hakkı olan yaşam hakkını sağlamanın insanlık ailesi için çok da zor olmadığını göstermektedir. 

Açlığı, susuzluğu ve yoksulluğu dünya gündeminden kaldırmak BM’nin beşlisinin kan ve gözyaşı siyasetiyle değil ancak ülkemizin yüklendiği misyon ile mümkün olabilecektir. Sınırımızın diğer yanında yıllardır devam eden savaşların mağdurları olan mülteciler, kuraklık ve açlıkla mücadelede Türkiye’yi her daim yanlarında gören Afrika ülkeleri bunun en büyük kanıtlarıdır. 

Her yıl milli gelirinin %0.37’sini insani yardım için ayırarak “Dünyanın en cömert ülkesi” Türkiye’yi örnek almak insanlık ailesi için önemli bir fırsat olacaktır. 

Çünkü bir çocuğun, bir insanın dahi açlıktan, susuzluktan dolayı ölmesi tüm insanlık adına utanç tablosundan başka bir şey değildir. 

Militarizme, lüks tüketime, israfa trilyon dolarların harcandığı bir dünyada aç insan kalmaması için 30 milyar doları bulamayan insanlık asla masum değildir. Maalesef tarih bu trajediye acı bir şekilde tanıklık etmektedir. 

İşte bu yüzden Sayın Cumhurbaşkanımızın “Dünya beşten büyüktür” diye haykırması tüm insanlığın, tüm devletlerin ve özellikle BM’nin 5 daimî üyesi olan ülkelerin ibret ve ders alması gereken bir gerçeğin ifadesinden başka bir şey değildir. 

Ancak ne var ki egemen dünya (ikiyüzlü mü desem, yüzsüz mü desem bilemiyorum) bu gerçeğe kulaklarını tıkamış, duymazlıktan gelmektedir. 

İnsanlık adına asıl utanılacak şey de budur. 

Sahi bu milletler niye birleşmişti!.. 

Sağlık ve afiyet içinde kalınız...

Prof. Dr. Cevdet Erdöl Diğer Yazıları