Yazarlar

Cevdet Erdöl

Cevdet Erdöl

Düşman okları 'milletimizin kalbine'

Cevdet Erdöl tüm yazıları

Önümüzde çok önemli bir seçim var. 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimlerinden bahsediyorum. Her seçim önemli olsa da bu seçimler Türkiye için apayrı bir anlam ve önem ifade ediyor. Çünkü referandumda milletin oylarıyla kabul edilen “Cumhurbaşkanlığı Sistemi” ilk kez uygulama safhasına geçecektir. 

Bu seçimde de milletimizin tercihini istikrar ve hizmetlerden yana kullanacağına dair en ufak bir şüphem yok. Çünkü bizim milletimiz ariftir. Doğruyla yanlışı birbirinden ayırmasını çok iyi bilir. Her şeyden önemlisi de bu millet vefalıdır. Kendisine hizmet edeni, hürmet edeni asla unutmaz ve yalnız bırakmaz. Henüz kararı netleşmemiş vatandaşlarımıza da hakikate varmaları için düşman oklarını takip etmelerini öneriyorum. 

Zamanın büyük fıkıh âlimi İmam-ı Şâfi’ye aklı karışık bir grup halktan insan şöyle sorar: “Fitne zamanı hakkı tutanları nasıl anlarız? O büyük hak ve hakikat dostu pratik zekâsını da kullanarak sual sahiplerine şu güzel cevabı verir: “Düşmanın okunu takip edin, o sizi hak ehline götürecektir.” 

Zamanın hakikat önderlerinden İmam-ı Şâfi’nin aklı karışıklara verdiği bu derin ve anlamlı cevap büyük bir felsefeyi ve hikmetli düşünceyi de içinde barındırmaktadır. 

Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Ak Parti’ye düşmanlık, muhalefet edenlere ve bileşenlerine bakmamız bizi hak ve hakikate götürür. 

O bileşenlere kısaca göz atalım; 

PKK, FETÖ, DHKP-C, PYD, DAİŞ gibi halkımızın kanını oluk oluk döken terör örgütleri; 

Kandan, gözyaşından ve Türkiye düşmanlığından beslenen siyasi oluşumlar ve partiler; 

Memlekette ne zaman güzel bir iş, faydalı bir iş olsa itiraz eden kronik muhalifler, 

Ülkemiz için, milletimiz için hiçbir zaman hayırlı rüya görmeyen Batı dünyası… 

Milletimizin başına çorap örmek isteyen, 15 Temmuz darbe girişiminin tezgahtar ve işçileri, 

HHH

Cumhurbaşkanımız ne yaptı da bu şer odaklarının nefretini kazandı? Bir düşünün... 

Siz düşünedururken ben de aklımdakileri özetleyeyim: “16 seneden beri çizgisini hiç değiştirmeyen, makamdan şeref almak yerine, bulunduğu makamı şereflendiren Recep Tayyip Erdoğan haksızlık ve zulüm kimden gelirse gelsin karşısında dimdik durdu ve zulmü bertaraf etmek için adeta canını siper etti. Mazlumun milletine, milliyetine, dinine, cinsiyetine ve düşüncesine bakmadan onu şefkat ve merhamet kanatları altına aldı. Bugün misyonunu yitiren Birleşmiş Milletler Örgütü’nü parmağıyla oynatan beş daimî üye ülkeye (ABD, İngiltere, Fransa, Rusya, Çin) gür bir sesle “Dünya beşten büyüktür” diye haykırdı. Türkiye’yi borç alan ülke olmaktan kurtarıp borç verebilecek bir ülke haline getirdi.” 

Yaptırdığı duble yollarla, köprülerle, tünellerle, barajlarla, modern stadyumlarla, okullarla, yerli ve milli silahlarla, havalimanlarıyla, hızlı trenlerle, şehir hastaneleriyle, nükleer santrallerle, çağdaş konutlarla, haberleşme uydularıyla ve dev gemilerle Türkiye’nin çehresini değiştiren Recep Tayyip Erdoğan’ın düşmanları aynı zamanda Türkiye’nin de düşmanlarıdır. Onların düşmanlıkları şahsî değil, aksine tarihîdir. Onlar Erdoğan’ı bu çağın II. Abdülhamid’i olarak görmektedirler. O Abdülhamid ki Osmanlı’nın çöküş sürecinde “hasta adam” olarak nitelendirilen Osmanlı Devleti’ni 33 sene boyunca ayakta tutmayı başarmış ama kullanışlı yerli işbirlikçiler eliyle devrilmiştir. 

Cumhurbaşkanımız bugün gelinen noktada dik duruşuyla ve ülkemizi modernleştirme gayretleriyle iç ve dış düşmanlarımızı çileden çıkarmaktadır. Çünkü dış düşmanlarımız yıllardır Türkiye’yi maddî ve manevî olarak sömürdü. Erdoğan iktidarda olalı beri buna cüret edemediler. Bir kısım kalkışma girişimleri olduysa da Osmanlı tokadını yiyip oturdular. Gelin 24 Haziran’da bu yerli ve yabancı kökenli Türkiye düşmanlarına sandıkta bir kere daha unutamadıkları o Osmanlı tokadını aşk edelim. Biz bunu çok yaptık; bunun için düşman oklarını takip etmek yeterli. Okların hedefinde milletimiz ve onun lideri var. Vakit ona sahip çıkma vaktidir! 

Sağlık ve afiyet içinde kalınız.

Cevdet Erdöl Diğer Yazıları