Yazarlar

Ahmet Kekeç

Ahmet Kekeç

Müptezel, öyle mi?

Ahmet Kekeç tüm yazıları

CHP’nin Etimesgut Belediye Başkan adayı ve aynı zamanda Kemal Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik... 

Sosyal medya hesabından küfür etmiş. 

Küfrünü aynen iade ediyorum ve soruyorum Celal Efendi’ye: 

Kemal Kılıçdaroğlu’yla avukat-müvekkil ilişkiniz devam ediyor mu, etmiyor mu? 

FETÖ’den gözaltına alındın mı, alınmadın mı? 

Gözaltına alındığında cep telefonunun ve bilgisayarının kilitlenmesini sağlamak için bilerek yanlış şifre verdin mi, vermedin mi? 

MİT TIR’larının durdurulması kumpası ve organizasyonlarında rol alan örgütün sözde imamı Süleyman Gürbüz’le ilişkinin mahiyeti nedir? 

Bir dönem (CHP’li kılığına girdiğin günlerde) müfrit bir FETÖ’cü gibi çalıştığın yalan mı? 17/25 Aralık girişiminden başlayarak, bilumum FETÖ girişimlerine “paylaşımlarınla” destek oldun mu, olmadın mı?  

Bir açıklamanda (mealen), “FETÖ’ye destek olarak görülen bütün eylemlerin talimatını doğrudan Kemal Kılıçdaroğlu’ndan aldım...” dedin mi, demedin mi? 

Uzatabilirim ama bu kadarı kifayet eder. 

İşbu Celal Çelik, üzerindeki şaibeleri atmak yerine, bunları gündeme getiren gazetecilere “müptezel” diye hakaret ediyor. 

Celal Efendi, Celal Efendi... 

Şu son hareketin bile senin nasıl azgın bir FETÖ’cü olduğunu anlatmaya yetiyor da, artıyor bile! 

CHP NİÇİN ATATÜRK MİLLİYETÇİLİĞİNDEN RAHATSIZ? 

Önceki anayasa tartışmalarında, öneri sahipleri, “Bir kişiye ait milliyetçilik tanımının anayasaya girmesi yanlıştır” derlerdi, CHP itiraz ederdi: “Ne münasebet! Atatürk milliyetçiliği lafzı anayasanın ruhudur. Bunun değiştirilmesi teklif dahi edilemez.” 

CHP sadece buna itiraz etmezdi... 

Sırasıyla, “Türk milleti” ve “Türk milliyetçiliği” kavramlarının tartışılmasına, yani anayasadan çıkarılması önerisine de itiraz ederdi. 

O CHP gitti, AB’nin kokuşmuş liberalizmini temellük etmiş yeni bir CHP geldi. 

Konuyu biliyorsunuz: 

CHP İstanbul Milletvekili ve Anayasa Profesörü İbrahim Kaboğlu, Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla bir Anayasa Raporu hazırladı. (Siz buna ön taslak da diyebilirsiniz.) 

Şimdi sıkı durun: 

Bu taslakta “Türk milleti”, “Atatürk milliyetçiliği” ve “Türk” kavramları yer almıyor... 

Başkalarının taslağında yer almaması gayet normal. Peki, CHP niçin kurucusunun (Mustafa Kemal’in) isminden
rahatsız? 

Tepkiler üzerine, CHP cenahından bir açıklama geldi, “Bu taslak partimizi bağlamaz, İbrahim Kaboğlu’nu
bağlar.” 

Baykal döneminde (Baykal’ın talimatıyla) hazırlatılan “Kürt Raporu” için de benzeri şeyler söylemişlerdi: “Bizim bu rapordan haberimiz yok, bizi bağlamaz, kendiliğinden hazırlanıp genel başkanın masasına bırakılmış bir rapordur.” 

Bazı CHP’liler diyebilir ki, “Ne var yani. Bazı lafızlar anayasadan çıkarılsa ne olur? Kıyamet mi kopar?” 

Onların merakını giderecek açıklama MHP İstanbul milletvekili Semih Yalçın’dan gelsin: “CHP’nin İbrahim Kabaoğlu’na hazırlattığı raporun arkasında federatif bir yapı öngören Anayasa taslak çalışması vardır. Kabaoğlu’nun taslağında ‘Türk’ kelimesi yoktur. Türk devleti yoktur. Türkiye Cumhuriyeti yoktur. Türk Milleti hiç yoktur. CHP Türk milletini aldatma peşindedir. CHP’nin ve safında yer alanların ulusalcılığı da millî değil, kozmopolittir.”  

Taslak, bizatihi Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla hazırlandıysa, bir yere kaçamazlar. 

Bu “hareketlerinin” siyasi ve hukuki bedelini ödemek zorundadırlar.   

Ahmet Kekeç Diğer Yazıları