Ümraniyespor ile oynanan kupa ve sonrasında 3 lig maçından her ne kadar 7 puan çıkarsa da Trabzonspor, 13 ile 23’üncü haftalar arasında yakaladığı coşkudan uzak. Sık sakatlıklar ve en çok da iki bek, Pereira ve Novak’ın yokluğu durgunluğun ilk sebebi. Sağ bek ortalar, sol bek gol atardı bordo-mavililerde ve bu hücum zenginliği hem sonuç verir, hem de göze hoş gelirdi.
Şimdi kadro darlığı içinde, her ne kadar bahsettiğimiz tadı vermese de, mecburi oyun değişikliğine gitti Trabzonspor.
Son dönemde beklerin hücum katkısı yönüyle ligin en kötü istatistiklerine sahipler.
Bu topal görüntüsün önüne Nwakaeme’nin olağanüstü çabası, Sosa’nı n tecrübesi ve Yusuf Yazıcı’nın arayışları ile geçmeye çalışıyorlar ve kapasitelerini fazlasıyla zorladıkları da ortada.
Dün de bunu yaptılar, sadece kontratağı düşünen Antalyaspor’un bu tuzağına zaman zaman düşse de, 10 dakikalık bocalama hariç iyi çalışıp hak ederek kazandılar.
Çağdaş futbolun gereği, stoperlerin topu oyuna sokmasını önemli kılar, ama her koşulda değil.
Risk varken, şüpheliysen pekala gelişigüzel topu uzaklaştırabilirsin zira o bölge hata affetmez. Pasla oyun başlatma arzusu genç Hüseyin’e ilk yanlışını yaptırdı. Ama asıl kusuru, devamında Doukara’ya uzak kalarak yaptı ve Uğurcan’ı çaresiz bırakan vuruş geldi. Birkaç dakika sonra bu kez topyekun hata vardı; sol bek ileriye çıktı, yaklaşık 70 metrelik o bölge bomboş kaldı, ne orta saha, ne sol stoper orayı kapatmayı düşündü.
Amilton’un inanılmaz koşusu ile gelen şut direkten dönmese, 1-0 gerideyken aniden oyun disiplininden kopan bordo-mavili takım, 2 farkta zor toparlanırdı belli ki. Bu kısa şaşkınlığı atlattıktan sonra bahsettiğimiz Nvakaeme farkı ortaya çıktı, attı, attırdı, yine 3 puanın mimarı oldu.
Eski kalitesinden kabul edilebilir sebeplerle kısmen uzak ama -sanki taktikle değil de, gönülden gelen- üst düzey arzusuyla kazanan Trabzonspor adına dikkat çekici bir gelişme de kulübedeydi. Aylardır hamle gücü en zayıf takımdı ve dün kulübede Abdülkadir Ömür ve Pereira vardı. Mesela Pereira oyuna girdikten sonra sağ kanattan nihayet ortalar geldi, üçü de gollük pas gibiydi!